Geçtiğimiz dönem Pendikspor’un başında olan İbrahim Üzülmez, dönemin bitmesinin akabinde kadrodan ayrıldı. Beşiktaş’ın efsane kaptanı olan Üzülmez, gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu. Mert Hakan Yandaş hakkında olay itiraflarda bulunan deneyimli teknik yönetici, Batshuayi’ye ise esti gürledi. İşte Fanatik’e yaptığı çok değerli açıklamalar…

Öncelikle güzel geldiniz. Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? 

Hoş bulduk, teşekkür ediyorum uygunum. Şu ana kadar beklediğim bir proje gelmedi. Gelen teklifler oldu lakin amacımızla örtüşmedi. Avrupa Şampiyonası’nı takip ettik, maçları izliyoruz. Bir yandan da ticari hayatım var. Oralara yoğunlaştık. Önümüzdeki devirde güzel bir teklif gelirse değerlendirmeyi istiyoruz. 

Son olarak Pendikspor’u çalıştırdınız. Neler oldu hocam, ayrılış sürecinde ne çeşit durumlar yaşadınız? 

Pendikspor’da değerli işler yaptık. Mental manada bitmiş, fizikî manada dert yaşayan bir ekipte 2 buçuk aylık süreç içerisinde hakikat işler yaptık. on haftaya kadar Süper Lig’de kalmak içi uğraş verdik. Penikspor’a gitmeden evvel, oyuncuların mental olarak düştüğünü ve dağılma sürecine girdiğini biliyorduk. Geldikten sonra çok değerli maçla oynadık. Oyun gücümüz vardı ve kişisel manada oyuncuların gücünü üste taşıdık. Ankaragücü’yle 0-0 kaldığımız maça Erencan, yakaladığı durumu gole çevirse tahminen de mucizeyi gerçekleştirebilirdik. Pendikspor özelinde gemiyi limana yanaştırmak istiyorduk. Bunu başaramadık lakin uygun uğraş ettik. 

Ayrıca, Pendikspor’a gitmeden evvel Gençlerbirliği maceramız oldu. Ekibi 13 puanla aldık ve lig bittiğinde 45 puanımız vardı. Gençlerbirliği’nde yakaladığımız başarıyı, Pendikspor’da da sağladık. Kısa mühlet içerisinde çok âlâ işler yaptığı ve pozitifliğimizi alana yansıttık. Vaktimiz dar olduğu için istediğimizi ta manasıyla yapamadık ancak başarılı olduğumuzu düşünüyorum. 

Peki hocam, daha sonra kadrodan ayrılmanız. Sizde bir kırgınlık oluşturdu mu? 

Açıkçası devam etmeyi bekliyordum. Liderle görüştüğümüzde de başarılı sürecin akabinde bunu devam ettirebileceğimizi düşünüyordum. Liderle ayrılmamızın daha sağlıklı olacağını konuştuk ve ayrıldık. Profesyonellikte bu tip ayrılıklar olabilir. Kadronun başına Osman Özköylü geçti, yeni dönemde onlar muvaffakiyetler diliyorum. 

‘Doğru vakitte, gerçek proje gelirse…’

Bundan sonraki süreçte siz ne çeşit teklifler bekliyorsunuz? 

Kariyerimi ileriye taşıyacak bir teklif bekliyorum. Futbol topluluğunda, kadro çalıştıralım da hangi kadro olursa olsun fikri var. Lakin, benim amacım var ve bu doğrultuda yol haritasını en âlâ biçimde çizmem gerektiğini düşünüyorum. Ben geçmişteki başarılarımın akabinde yol haritasını hakikat çizemedim. Hem Rizespor hem de Gençlerbirliği’nde şampiyonluğum var. Daha uygun bir planlamam olabilirdi. Şu anda bilhassa İngiltere Ligi’ni yakından takip ediyorum ve saha içerisindeki taktiksel tepkileri üzerinde duruyorum. Gerçek vakitte, yanlışsız proje gelirse o projenin içinde olmak istiyoruz. 

İrfan Can Kahveci’ye övgüler

Siz, hoca olarak genç oyunculara baht veriyorsunuz. Bu kapsamda, Süper Lig’de sizde genç oyunculara yeteri kadar  talih veriliyor mu? 

Futbol iktisadı çok daraldı ve artık genç oyunculara daha fazla talih vermek gerekiyor. Mesela Beşiktaş; Semih Kılıçsoy, Mustafa Hekimoğlu ve Demir Ege üzere oyuncular talih veriyor. Son periyotta Beşiktaş bu manada öne çıkıyor. Biz üretmiyoruz, daima tüketiyoruz. 

Gençlerbirliği’nde çalıştığım periyotta İrfan Can Kahveci Ahmet Oğuz ve Uğur Çiftçi, Vedat Muriqi, Ahmet Çalık (Allah rahmet eylesin) üzere oyuncular vardı. İrfan Can Kahveci, geçen dönem muazzam oynadı. Öz inancı çok arttı. Saha içinde başkan oyuncu oldu artık. Bundan sonra da bu tıp yetenekleri Türk futboluna kazandırmak istiyoruz. İrfan’ı birinci gördüğümüz andan itibaren çok yetenekli olduğunu anladık. EURO 2024’te yarım saat oynamasına karşın bile kalitesini gösterdi. 

Süper Lig hakkında öncelikle Beşiktaş özelinde konuşmak istiyorum sizle. Immobile, Paulista ve Rafa Silva üzere transferler yapıldı. Geçen yılla kıyasladığımızda daha kaliteli bir ekip var. Beşiktaş’la ilgili neler söylemek istersiniz? 

Öncelikle Beşiktaş’ın olduğu bir şampiyonluk yarışı reytingi üst taşır. Galatasaray ve Fenerbahçe transferler noktasında bazen daha ön plana çıkarılıyor lakin Beşiktaş bu manada büyük bir renktir. Ben, futbolumuzun daha âlâ bir noktaya gelmesi açısından Beşiktaş ve Trabzonspor’un da şampiyonluk yarışı içerisinde olmasını istiyorum. Yalnızca Fenerbahçe ve Galatasaray’ın şampiyonluk yarışı içinde olduğu bir ligi izlemek istemiyorum. 
Ben, Mustafa Hekimoğlu’nda İlhan Mansız’ı görüyorum. İlhan Mansız’a benzetiyorum Öz inancı yüksek. Topu saklama potansiyeli, iki ayağını kullanması, top rakibe geçtiğinde defansif vazifelerini yapması. Her vakit oyun içinde olması ve rakibi yıpratması. Umarım bu tüm bu özellikleriyle İlhan Mansız’da gördüğüm potansiyelini ortaya çıkarır. Zira futbolumuzun da buna gereksinimi var. Semih ve Mustafa Beşiktaş’ı üst taşıyacaktır. Rafa Silva çok kıymetli bir yetenek. Immobile de çok âlâ bir golcü. Alınan oyuncular da çok düzgün. Lakin beni asıl heyecanlandıran Semih ve Mustafa’nın göstereceği performans olacak.

Beşiktaş, takımdaşlığı ortaya koyarsa şampiyonluk yarışının içinde olur. Geçen sene Rosier ve Amartey üzere oyuncuların vurdum duymaz halleri vardı. Bu sene birlik olurlarsa şampiyonlukta argümanlı olur. Bu manada bir sol bek olarak Masuaku hakkında da konuşmak istiyorum. ileriye çıktığında asıl vazifesi olan defansif aksiyonlarını yerine getirmesi lazım. İleriye çıktığın Beşiktaş onun bölgesinden çok ol yedi. Bu mevzuda tahlil üretilmeli. 

‘Beşiktaş’ı savlı görüyorum’

Şampiyonluk yarışında hangi grubu daha argümanlı görüyorsunuz? 

Tabii bi ki Beşiktaş’ı argümanlı görüyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de çok değerli takımları var. Okan Buruk camiayı ve ekibi biliyor. Bu çok büyük avantaj. Jose Mourinho çok değerli bir paha. Mesleği çok güçlü bir hoca. Abdullah Hoca da Trabzonspor’a âlâ transferler yaptı. Beşiktaş’ı kimse gözardı etmesin. Hasan Arat lidere da teşekkür etmek lazım. İnce eleyip sık dokuyorlar. Bu manada her grup için adil bir dönem diliyorum. 

‘Yapabileceğime inanıyorum!’

Beşiktaş’ı çalıştırmak ister misiniz?

Beşiktaş’ herkes çalıştırmak ister. İstek Çalımbay da çalıştırmak istiyordu. Geldi ve çalıştırdı. Onların bir ‘Deli İbo’su olarak neden olmasın? Ben, yapabileceğime inanıyorum. Teknik yönetici olarak bilimsel ve teknoloji olarak taktiksel manada yapılması gerekenleri en güzel halde yaparak Beşiktaş’ı çalıştırmak istiyoruz. Beşiktaş’ı çalıştırmak içi donanımlı olmak lazım ben de bu manada kendimi en uygun biçimde geliştirmeye çalışıyorum. 

Kendinizi hazır hissediyor musunuz bu vazife için? 

Samimi söylüyorum sinerjiyi kadro içerisinde oluştururum. Kadrodaki eksiklerin farkındayım. Kimi oyuncularla konuşur çözerim lakin bazen talih da çok kıymetli. Bu işler kısmet atık. Biz, kendimizi geliştirmeye devam ettikçe inşallah 11 sene hizmet ettiğimiz topluluğun coşkusunu kulübeden de yaşamak isterim. 

Neden size ‘Deli İbo’ diyorlardı?

Gaziantep’ten birinci geldiğimde saçları uzun olan bir çocuk vardı. O vakit da daima koşardım. O eski kapalı da oynuyorduk. Birinci maçımda sonradan oyuna girip Pascal’ gol attırdım. Coşkuluydum ve birinci maçımda 5 dakika boyunca tribünleri izledim. Çok enerjiktim. Bunun üzerine taraftar bir anda ‘Deli İbo’ diye bağırmaya başladı. Ondan sonra da kaldı ve bu türlü devam etti. 

‘Ferdi benden bir adım önde’

Peki ‘Deli İbo’ mu, Ferdi Kadıoğlu mu? 

Ferdi Kadıoğlu şu anda dayanılmaz performans gösteriyor. Benden daha düzgün olduğunu söyleyebilirim. Ferdi Kadıoğlu’nun artısı, orjinal bir sol bek değil. Sonradan evrildi. Sonradan evrilmesine karşın bu kadar âlâ bir performans göstermesi muazzam. Avrupa Şampiyonası’nda da çok dikkat çekti. Çok güçlü, teğe birde çok fazla çalım yemiyor. Hem gücüne hem de çabukluğuna güveniyor. En büyük özelliği; gücü ve çevikliği… Topu aldığında da düzgün kullanıyor. Ferdi benden bir adım önde. 

‘Devre ortasında evvel Fred geldi…’

Geçen sezonki maçta Ferdi Kadıoğlu, Fenerbahçe – Pendikspor maçının devre ortasında oyundan çıkarken size bir şey söyledi. Ne dedi orda tam olarak? 

İngilizce mi, Hollandaca mı bir şey dedi lakin ne dediğini bilmiyorum. Benim kinci bir üretim yok. Kadıköy’de Pendikspor olarak kendimizi kanıtlamak istiyorduk. Güzel de başladık maça. Karşımızda güzel bir kadro vardı ve oyunu soğutmak gerekiyor. Premier Lig’de bile bunu yapıyorlar. Evet, o maçta biraz fazla oyun durdu. Devre ortasında evvel Fred geldi, bir şeyler anlattı. Tansiyonu yüksek bir maçtı. Ben Ferdi Kadıoğlu’nun berbat bir insan olduğunu düşünmüyorum. 

Hakem o maçı 11 dakika uzattı, yetmedi 16 dakika oynattı. Bana reaksiyon gösterileceğine gol atsalardı. O günkü Fenerbahçe’nin performansı berbattı. Düşme çizgisinde olan bir kadro olarak Fenerbahçe’ye hiçbir grup bu kadar zorluk çıkarmadı. 

Geçmişte, Gaziantep’te oynarken Beşiktaş’ın yanı sıra Fenerbahçe ve Trabzonspor’dan da teklif aldınız. O devirde, neden Beşiktaş’ı seçtiniz? 

Benim o dönemdeki hayat hikayem kitabı yazılacak cinsten… Ben Beşiktaşlıydım. Beşiktaş için Fenerbahçe ve Trabzonspor’un teklifini beklettim. Hiçbir vakit pişmanlık yaşamadım. Kaptanlığa kadar yükseldim. Şampiyonluklar yaşadım.

Cenk Tosun’un Fenerbahçe’ye transfer olması hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Profesyonel futbolda bunlar çok olağan şeyler zaten Beşiktaş Başkanı Hasan Arat da bizim Cenk Tosun için bir teklifimiz yoktu formunda açıklama da yaptı. Beşiktaş ve Cenk anlaşmak isteselerdi zati anlaşırlardı. 

Siz birebir durumda Fenerbahçe’ye masraf miydiniz? 

Bu çok kolay bir soru değil. Beşiktaş ile anlaşamadıktan sonra Fenerbahçe’den gelen teklifi değerlendirmesine hürmet duymak gerekiyor. Beşiktaş taraftarı empatiyi düzgün yapar. Ben çok şahıstan Cenk’in Fenerbahçe’ye gitmesini tebrik edenleri de duydum. 

Ben gözümü Beşiktaş’ta açtım. Daha sonra 11 yıl oynadım. Benim için bu kâfi. Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra da Harika Lig’den teklifler geldi, kabul etmedim. Beşiktaş’ta daima oynamak istiyordum.. Her hoca bana baht verdi. Futbolu Beşiktaş’ta bırakmak istiyordum ve bunu da başardım. Bundan ötürü kendimle gurur duyuyorum. 

‘Deli İbo’ aidiyetinde bir futbolcu var mı şu anda Beşiktaş’ta? 

Onun öncesinde oğlumun düzgün bir Beşiktaşlı olması beni duygulandırıyor. Çok fanatik bir Beşiktaşlı oldu. Yetenek manasında çok bir şey söyleyemiyorum fakat güzel bir Beşiktaşlı…

Futbolcu olarak Veli Kavlak vardı. O da çok koşardı ve gayret ederdi. Daha sonra şanssız bir periyot geçirdi. Veli bana benziyordu bir taraftan. Ve alışılmış ki Necip Uysal, ne olursa olsun Beşiktaş’la özdeşleşmiş bir oyuncu bence. Her gelen hoca onu oynattı. Beşiktaş’ın ruhunu alana yansıtıyor. Avrupa’da en çok Beşiktaş formasını giyen oyuncuydum. Necip beni geçti. Bu manada ona kırgınım (gülüyor). İnşallah futbolu Beşiktaş’ta bırakır. 

Süper Lig’de en beğendiğiniz oyuncular kimler? 

Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Semih Kılıçsoy, bu sene Mustafa Hekimoğlu üzere bir kardeşimiz geliyor. Barış Alper de çok âlâ bir oyuncu tabi ki onu da söylememiz gerekiyor. Onlara gereksinimimiz var. 

‘Hakan Çalhanoğlu benim için büyük bir değerdir’

EURO 2024’te Türkiye Ulusal Ekibi’nin performansı hakkında neler söylemek istersiniz? 

Çok keyifli oldum. Kaliteli oyunculara karşı oynadık. Her maçta alkışı hak ettiler. Lakin, biz kaostan beslenen bir ülkeyiz. Montella ve Arda özelinde adamı hain yaptık. Ona konutuna dön falan diyorlar. Eleştireceğimiz noktalar olabilir fakat biz, başarılı olan şahısları aşağıya çekiyoruz. 2002 Dünya Kupası’nda Şenol Güneş’i eleştirecek bir şey bulamayınca kıyafetini eleştirmiştik. Bu kaosta herkes eleştirilir. Ben Ulusal ekibimizi alkışlıyorum. 
Hakan Çalhanoğlu’nu eleştirenler var. Onun benim ulusal ekibimi seçmesi benim için kırmızı çizgidir. Bitti. Maçtan sonra adamın samimi ağlaması var. Adam ülkesine sahip çıkıyor. Bu ülkede Hakan Çalhanoğlu üzere ulusal grubu seçmeyen kimi insanları baş tacı yaptık. Alman ulusal ekibine gitmedi bizi seçti. Hakan Çalhanoğlu benim için büyük bir pahadır. 

Batshuayi’ye zehir zemberek sözler 

Şimdi bu mevzunun üzerine şunu da söylemek istiyorum. Batshuayi’nin bir demeci oldu. Okan Buruk’la karşılıklı İngilizce konuşuyorlar. Bağlantı kuruyoruz ve bizim için düzgün oluyor dedi. İsmail Kartal’la biz konuşamıyorduk diyor aslında. İsmail Hoca’ya gönderme var. Batshuayi 4 yıldır burada. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’da oynadı ve çok yeterli paralar kazandı. 3.5 Beşiktaş’tan aldın yoğurtlu helal olsun. Fenerbahçe’den de tıpkı biçimde yoğurtlu helal olsun. Galatasaray’dan da tıpkı biçimde… Baba ülke olarak bizi 20’lik yaptın 4 senede. Bir röportajında da çıksın desin ki ‘Ben Türkiye’yi seviyorum’ Türkçe olarak söylesin bunu.

Ancelotti, şampiyonluk kutlamasında bunu Arda’ya yaptırdı. İspanyolca konuştu ve onu alkışladılar. Bazen sinirleniyorum da… Bizim ülkemizde menajerlerle götürdünüz paraları. Türkçe de bir şeyler söyle lan! Sen İsmail Kartal’a neyi ima ediyorsun. İsmail Hoca benim değerimdir, Türktür. Aklınca İsmail Hoca’yı rencide edemezsin. Benim değerlerimle dalga geçemezsin. röportajlara demeçlerine dikkat etsin. Sen seviyorsun ya bu ülkeyi, çık bir de Türkçe röportaj ver o vakit. Sen saha içinde vazifesini yap Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi’nde ileri taşı ben seni alkışlayayım. Bir Türkçe konuş lan, dört yıldır yoğurtlu yoğurtsuz götürüyorsun. Bizim ülkemizde yabancılara karşı farklı bir hayranlık var, çok seviyoruz yabancıları. Lakin bazen kurnazlık yapanlara da söyleyecek laflarım oluyor. 

Arda Güler, Kenan Yıldız ve Barış Alper özelinde de görüşlerinizi merak ediyorum. 

Kenan’ı sakin gördüm. Juvenus’ta çok iyiyi fakat performansı biraz düşük kaldı. Bilhassa Hollanda maçında boş alanları yeterli değerlendirebilirdi. Arda Güler çok büyük bir paha bizim için. Herkes tarafından seviliyor. Daha a güçlenecek ve ismini daha çok duyuracak. Hollanda maçından sonra Van Dijk onu çok övdü. Barış, turnuvada yeteneğinin üstüne çıktı. Her maçta en düzgününü verdi. 

Semih’in daha fazla forma talihi bulması gerektiğini düşünüyor musunuz, Montella ona haksızlık etti mi? 
Haksızlık etti. Daha fazla baht vermesi gerekiyordu. Montella oyuncu değiştirme konusunda yanlışlar yaptı. Saha içerisinde bir şeyler üretmesi gerekiyordu. Bilhassa Hollanda maçında değişiklik konusunda geç kaldı. Semih’i yıprattılar. Talih bulsa daha fazla ön plana çıkabilirdi. 5 dakika içerisinde bile bunu gösterdi. Montella’nın ekip tahlili ve sevilmesi de onun artılarıdır. 

Batuhan Karadeniz ve Sergen Yalçın’ın sizle ilgili açıklamaları oluyor. Aranızda nasıl bir bağ var? 

Bağımız herkesle yeterli aslında. Bilhassa 100. yıldaki takımda büyük bir sinerji yakaladık. Batuhan altyapıdan yetişen bir kardeşimizdi. Oyuncu olarak tahminen çok âlâ bir mesleği olmadı zira hiperaktif birisiyi. Adam duramıyordu bir yerde. Batuhan, şu anki yol haritasında başarılı bir biçimde ilerliyor. Şu an ekran karşısındaki performansı da uygun, bizden daha âlâ. Taktik teknik hoş anlatıyor ancak hocalık diploması alıp ekip yönetmesi lazım. O vakit bu anlattıklarının bu kadar kolay olmadığını anlayacak. 
Sergen Yalçın ülke futbolu için çok büyük bir bedeldir. En yetenekli oyunculardan birisidir. Onun kalbi hoştur. Teknik yönetici olarak da çok zeki ve kurnaz. Onun da amacında A Ulusal Grubu çalıştırmak var. 

Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni başkanı hakkında eler düşünüyorsunuz? 

Artık futbolun paydaşlarının el birliği içerisinde olması gerekiyor. Yeni lider İbrahim Hacıosmanoğlu, ‘Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü oldu bir ortam yaratmak istiyorum’ dedi. Bu lafı çok hoştu. Adalet ve vicdan, insanı insan yapar… 

Özellikle geçen sene çok ayrıştık. Şampiyon olan da mutsuzdu, olmayan da… Herkes mutsuzdu. Fanatikliği bırakmamız lazım birlik olmak için. Toplumsal medya da bunu körüklüyor. Reyting yapma dileğiyle işleri daha da kötüleştiriyorlar. Biz, büyük bir futbol ülkesi ve ailesiyiz. Adil olmamız lazım, yeni lider ve idareye de muvaffakiyetler diliyorum. İnşallah başarılı olur. 

Kariyerinizdeki en büyük pişmanlığınız nedir? 

Gençlerbirliği’nde 45 puan topladığımız dönemin akabinde yol haritasını uygun çizemedim. Meslek planlamasını uygun yapamadım. 

En unutamadığınız an? 

Çocuklarımın doğduğu an, Barcelona maçı… Antep’ten Beşiktaş’a geldiğimde Fulya’daki kartalın önünde poz vermiştim. O anı da unutamıyorum. 

En üzüldüğünüz an? 

Beşiktaş’ta 11 yıl oynamış birisi olarak daha yeterli ayrılabilirdik. Taraftarın tezahüratı içinde daha coşkulu bir biçimde ayrılabilirdim. Haksızlık da olsa olmasa da geçti gitti. 

Çalıştığınız en düzgün teknik yönetici kimdi? 

Çok fazla var. Mustafa Deniz, Lucescu, Daum, Del Bosque… 

Çalıştığınız en berbat hoca kimdi? 

Benimle birlikte egzersize çıkmış her hoca çok kıymetlidir. Asla kötüleyemem. Fakat tahminen Shuster diyebilirim. Oyun stili manasında söylüyorum bunu da. Giderken de birtakım açıklamalar yaptı. 

En yetenekli oyuncu kimdi? 

Sergen Yalçın, Tümer Metin, Guinti… Fakat en yetenekli oyuncu Sergen Yalçın’dır. 

En yeteneksiz oyuncu? 

Bizim Amaral vardı, Ukrayna’da Dinomo Kiev maçında oynadı orda da soğuktan dondu esasen. Berbat demiyim de enteresan bir oyuncuydu. 

Takımda en güzel anlaştığınız oyuncu?

Ben herkesle çok uygun anlaştım. 

Peki anlaşamadığınız? 

Anlaşamadığımızı sorma daha çok olumlu konuşalım. 

En son ne vakit ağladınız? 

Vefatlarda ağladım. Beşiktaş’tan ayrıldığımda duygusallığımı pek gösteremedim lakin o vakit da ağlamıştım. Devam etmek istiyordum. 

‘Bırak yanılgı benim olsun, sen büyü ya!’

Fenerbahçe  Pendikspor maçından sonra Mert Hakan Yandaş’ın kimi telaffuzları olmuştu. O maçtan sonra siz, ‘Bu hareketleri Trabzon’da da yapsın’ göreyim üslubunda bir açıklama yaptınız. Bu husus özelinde ne söylemek istersiniz? 

O açıklama bana yakışmadı. Agresiflikle söylediğim şeylerdi. Bir teknik yönetici olarak bu çeşit bir açıklama yapmamalıydım. Tansiyon çok yüksekti. Bakın, ben kendi öz eleştirimi yaparım. Lakin, Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Kahveci’nin de büyük bir kadroda oynadığını bilmesi lazım. Her gittikleri yerde dikkatleri üzerlerine çekiyorlar. Bizler de büyük toplulukta oynadık, onla daha 2-3 yıldır oynuyorlar. Ben 11 yıl oynadım. Onların da bu mevzuda öz tenkit yapması lazım. Ben bunu söylüyorum diye tahminen Fenerbahçe taraftarı da ben eleştirecektir. Şayet bu biçimde davranırlarsa bu kaos büyür, gerek yok bunlara. Tahminen haksızlığa da uğruyor olabilirsiniz lakin bilhassa Galatasaray ve Trabzonspor maçları başta olma üzere bu ikili daima öne çıkıyor. Onların da öz tenkit yapmaları lazım lakin devam ediyorlar. Beyaz bir sayfa açmaları lazım.

Mert Hakan bizim maçımızda çok hoş bir gol attı uzak köşeye ben alkışladım onu. Benim önüme gelip de o yumruğu yapma, gerek yok bu çeşit şeylere. Bırak kusur benim olsun sen büyü ya! Ben onların saha içindeki yeteneğini alkışlıyorum lakin saha dışı içi eleştiriyorum.

Mert Hakan’ın golünden sonra aranızda bir şey geçti mi? 

Golden sonra olmadı ancak o maç içinde Umut Nayir, bir konumdan sonra kısa bir mühlet yerde yatınca Mert Hakan hakeme tepki gösterdi. Ben de ona, ‘Sen, Umut’un palavradan yerde yatacağını düşünüyor musun?’ diye sordum. ‘Yok hocam, düşünmüyorum’ dedi. O da kabul etti bunu. O vakit bu kadar tepki gösterme esasen hakem 11 dakika uzatmış. Üstüne 6 dakika daha uzatmış. Hepimizin öz tenkit yapması lazım her bahiste.