Dünyanın önde gelen 100’ü aşkın uluslarasası hukuk uzmanını bir ortaya getirecek olan sempozyumda, milletlerarası hukuk, insan hakları ve global siyasi sistem tartışmaya açılacak.

Uluslararası hukukun geleceği, 3-4 Ağustos tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nin mesken sahipliğinde gerçekleştirilecek “Gazze’den Sonra Milletlerarası Hukuku Yine Düşünmek” konferansında tartışmaya açılacak. Dünyanın farklı ülkelerinden 100’ü aşkın hukukçunun iştirakiyle gerçekleştirilecek sempozyumda “Filistin için Adalet ve Milletlerarası Adalet Divanı’nın Potansiyeli “Uluslararası İnsancıl Hukuk: Erişim, Haklar, Dijital Alanlar ve Gelecek”, “İşgal Altındaki Filistin Topraklarında Toplumsal ve Ekonomik Haklar” üzere başlıklarda konuşmalar gerçekleştirilecek.

Eski BM Filistin Özel Raportörleri konuşmacı olarak yer alacak

Önde gelen milletlerarası hukukçuların katılacağı sempozyumda, Gazze’deki insan hakları ihlallerinin raporlanması sürecinde İsrail tarafından sınırdışı edilmiş olan BM Eski Filistin Özel Raportörü Richard Falk, “Gazze Gayreti: Uygulanamıyorsa Milletlerarası Hukuk Değerli Mi?” başlıklı bir konuşma yapacak. İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimlerinin hukuka tersliği ve apartheid uygulamaları konusundaki çalışmalarıyla tanınan Eski BM Filistin Özel Raportörü Michael Lynk ise bu bahiste bir sunum gerçekleştirecek.

Sempozyumda ayrıyeten, BM Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishan Rajagopal ve Eski BM Besin Hakkı Özel Raportörü Hilal Elver de konuşmacı olarak yer alacak.

 “Uluslararası hukuk sistemlerinin güçlendirilmesi gerekiyor”

Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin konut sahipliğinde gerçekleştirilecek konferansının tertip komitesinde yer alan Dr. Hasan B. Bülbül, Dr. Ömer E. Bulut, Dr. M. Beheşti Aydoğan, Ayşe D. Sezgin ve Hüseyin Dişli, konferansın gayesini şu formda tabir ediyor: “Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına karşın Gazze’de devam eden soykırımın önüne geçilememesi, tüm dünyanın gözünde memleketler arası hukukun aktifliğini ve uygulanabilirliğini daha da sorgulanır hale getirdi. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği sivil katliamı ve kuşatmanın yarattığı insani kriz, milletlerarası hukuk sistemlerinin güçlendirilmesine ve adalete yönelik ıslahatlara gereksinim olduğunu gösteriyor. Konferans kapsamında farklı bakış açılarını bir ortaya getirmeyi ve milletlerarası hukukun fonksiyonel hale getirilmesi için tahliller önermeyi hedefliyoruz.”