Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 5 Eylül 2023’te kuvvetli yağış sebebiyle Sisli Vadi’deki turistik bungalov meskenlerin olduğu bölgede sel meydana geldi. Selde bungalov meskenlerde tatil yapan doktor Selman Bağışlar ve eşi Mihriban Bağışlar, Suna Duman, emekli öğretmen Raile Şimşek, eşi Ahmet Baki Şimşek ile tesis müdürü Ümit Solmaz hayatını kaybetti.

İşletmenin ruhsatsız olduğunun tespit edilmesi üzerine açılan davanın üçüncü duruşması Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya “bilinçli taksirle mevte ve yaralanmaya sebep olma” kabahatinden 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar mahpus cezası talebiyle tutuklu yargılanan işletme sahibi Bülent B. ile müştekiler Hüseyin Duman, Merve Sude Yaşa, Kadir Yaşa, Safiye Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Emine Solmaz ve taraf avukatları katıldı. Öbür tutuksuz sanıklardan kimileri ise duruşmaya Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Gelen dokümanların okunmasıyla başlayan duruşmada savunmalar alındı. Olayda yaralı olarak kurtulan 5 yaşındaki Mila Duman’ın sözü alındı. Psikolog nezaretinde alınan ifadesinde Mila, olay anında annesi, babası, Kerem ağabeyi ile bir yaşlı teyzenin yanında olduğunu söyledi. Küçük kız, suların onu alıp götürdüğünü ve sonra kendisini kurtardıklarını anlattı. Minik kızın savunması esnasında teyzesi ve müşteki Çiçek Dinç, sanık Bülent B’ye ‘Katilsin’ diyerek reaksiyon gösterdi.

Daha sonra müşteki Hüseyin Duman savunma yaptı. Duman, “Artık sanığın şuurlu taksirle mevte ve yaralanmaya sebep olma cürmünden değil, muhtemel kast ile vefata ve yaralanmaya sebep olma cürmünden yargılanmasını ve ceza almasını istiyoruz” dedi. Duman, hatalıların en ağır cezayı almasını talep etti.

Müşteki Safiye Yaşa ise dere yatağını doldurarak oraya bungalovların inşa edildiğini söz etti.

Sanık Bülent B., savunmasında doğal afet sonucu bungalovların ağaç kütüklerinin çarpması sonucu yıkıldığını anlattı. Olay vakti metrekareye 245 milimetre yağmur düştüğünü kaydeden Bülent B., 6 bin 500 kilometrelik alan genişliğindeki Kırklareli’nde yalnızca 80 kilometrekarelik alanda yağışın tesirli olduğunu belirtti.

“BU BİR KADER”

Suçluysa kabahatini çekeceğini tabir eden Bülent B, “Yani orada bir doğal afetten fazlası var. Yağmurun merkezi bungalovların bulunduğu vadi oldu. Bu bir mukadderat. Orada bir keşif yapıldı, inceleme yapıldı. Bilim adamlarına, hukukçulara güvenmek zorundayız. Ben hatalıysam cezamı çekeyim. Cezam idam ise idam edileyim. Olay günü yollar çökmüş, güya bir göktaşı düşmüş üzereydi. Ben de öğlenden sonra fakat ulaşabildim. Meskenler sırf orada yıkıldı, yüksek tansiyon direkleri sırf orada devrildi. 150 yıllık dişbudak ağaçları yalnızca orada yıkıldı, mühendislik yapısı su tutma bendi yalnızca orada yıkıldı. Bir insan olarak, bir baba olarak ben de hüzünlüyüm can kayıpları yaşandığı için. Eksper raporuna nazaran Ege’den gelen bir bulut Çanakkale’yi geçmiş, öteki vilayetleri geçmiş yalnızca İğneada tarafında tesirli olmuştur. Bu bir baht. Şayet siyasi erkler, bürokrasi ya da yargı tarafından korunuyor olsaydım 11 aydır tutuklu olmazdım” dedi.

Müşteki Safiye Yaşa, sanık Bülent B’nin savunması sırasında reaksiyon gösterdi.

Duruşma, cumhuriyet savcısının mütaalası ile devam etti. Savcı, sanık Bülent B’nin tutukluluk halinin devamını talep ederek, tutuksuz sanık B.G, C.A. ve S.U’nun tutuklanması talebine ait kararı ise mahkeme heyetinin takdirine bıraktığını belirtti. Verilen ortanın akabinde mahkeme heyeti, sanık Bülent B’nin tutukluluk halinin, başka sanıkların da isimli denetim kararlarının devamına karar verdi.