Göktepe, AA muhabirine, tarımı güçlendirmek emeliyle lokal tohumları çoğaltmak istediklerini söyledi.

Bunun için ilçedeki üreticilere davette bulunduklarını anlatan Göktepe, “Atadan, dededen yadigar tohumlara ulaşmak için başta oda üyelerimize ulaşarak hususla ilgili bir çalışma gerçekleştirdik. Geri dönüş sonrası da cet tohumuyla ilgili ön çalışma yaptık. Bu çalışmada ekim, çoğaltma ve yetiştirme süreçlerinin hiçbir basamağında kimyasal müdahalenin yapılmamış olması önceliklerimizden oldu.” dedi.

Göktepe, cet tohumu elde edecekleri mahsullerin hasadına oda yetkililerinin de katıldığını, toplanan mahsullerden tohumluk olanların ayrıldığını kaydetti.

Topladıkları tohumları, bir üretim zinciri olacak formda yeniden üreticilere çoğaltmaları emeliyle dağıttıklarını lisana getiren Göktepe, “Bugün hasat için geldiğimiz Buyruk Erdoğan isimli üreticimizin bahçesinde yetiştirilen yıldız domatesin 100 yıllık bir öyküsü var. Dedesinden ve babasından kalan bu domatesin tohumundan üretimini yapıyor. 2,5 ay evvel çekirdeği toprakla buluşturdu ve bugün hasadı yapılıyor. Buradan elde edeceğimiz cet tohumlarını daha sonra başka üreticilere çoğaltmaları için vereceğiz.” diye konuştu.

Göktepe, yerli tohumlarda kaliteye 3 yıl üst üste ekimi yaptıktan sonra ulaştıklarını belirterek, cet tohumu bitkilerde kimyasal eser kullanmadıklarını vurguladı.

“ATA TOHUMU İLE İLGİLİ GEN BANKASI OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”

Bu tohumların uygun tarım uygulaması çerçevesinde yetiştirildiğini tabir eden Göktepe, şöyle konuştu:

“Oda olarak köylerimizdeki üreticilerimizden tedarik ettiğimiz 18 çeşit eserimiz var. Bu eserleri dağıttığımız üreticilerle çoğaltarak ilçedeki başka üreticilere ve vatandaşlara ulaştırmak birinci gayemiz. Yalnızca bu eserlerle de hudutlu kalmak istemiyoruz. Cet tohumu ile ilgili gen bankası oluşturmak istiyoruz. Bununla ilgili hem üreticilerimizden hem de tüketicilerimizden dayanak istiyoruz. İleride bu tohumların değerinin farkına varacağız.”

Bölgelerinde yetişen ay çekirdeği, biber, patlıcan, kabak ve çeşitleri, börülce, salatalık ve çeşitleri, acur, fasulye, barbunya, mısır, bamya, buğday ve gibisi birçok yerli eserin ellerinde olduğunun altını çizen Göktepe, yalnızca üreticilere değil, saksıda, hobi bahçesinde de üretimi yapılsın diye vatandaşlara bu tohumları ulaştırmaya çalıştıklarını kaydetti.

Göktepe, tüketicinin cet ve hibrit tohumu ortasındaki farkı bildiğini lisana getirerek, “Şu anda maksadımız mahsul üretimi değil, tohum almak ve bunu çoğaltmak. Bu kapsamda da 100’ün üzerinde üreticiyi cet tohumuyla buluşturduk. Önümüzdeki yıllarda nüfusun artması, cet tohumlarının farkındalığını daha çok ortaya çıkaracaktır, zira cet tohumunda ünite alanda üretim hem daha fazla hem de kimyasal eserler kullanılmadığı için maliyetler daha düşük kalıyor. Üstelik tat ve aroma farkı da var.” sözlerini kullandı.

“100 YIL EVVEL KALAN BU MİRASI BEN DE 35 YILDIR DEVAM ETTİRİYORUM”

İlçede cet tohumundan domates yetiştiren üretici Buyruk Erdoğan ise dedesinden babasına, babasından da kendisine gelen cet tohum mirasını gelecek kuşaklara aktarmak istediğini söyledi.

Bu kapsamda ziraat odasının cet tohumu toplama çalışmasına dayanak verdiğini anlatan Erdoğan, “100 yıl evvel kalan bu mirası ben 35 yıldır devam ettiriyorum. Ticari gayeyle üretmediğim bu domatesi kendimiz tüketirken, gelecek kuşaklara de ulaştırmak istedim.” dedi.