BEŞİKTAŞ, GALATASARAY’I DAĞITTI

Müthiş bir performans gösteren Siyah-beyazlı ekip, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan derbiyi Ciro Immobile (2), Jonas Svensson, Rafa Silva ve Mustafa Hekimoğlu’nun attığı gollerle 5-0 galip tamamladı. Bu sonuçla Beşiktaş, 18. Muhteşem Kupa’nın sahibi oldu.

IMMOBİLE BİRİNCİ MAÇTA DERBİ TARİHİNE GEÇTİ

Beşiktaş’ın bu dönem takımına kattığı Ciro Immobile, attığı golle Beşiktaş ile Galatasaray ortasında oynanan derbilerin tarihine de ismini yazdırdı. Müsabakanın 21. saniyesinde siyah-beyazlı kadrosu 1-0 öne geçiren Immobile’nin kaydettiği gol iki ekip ortasındaki maçların en erken golü olarak kayıtlara geçti. İki takım ortasındaki en erken gol, geçen dönem Al Musrati’nin kendi kalesine attığı ve Galatasaray’ın 1-0 kazandığı maçın 89. saniyesinde yaşanmıştı. Immobile siyah-beyazlı forma altındaki ikinci golünü de penaltıdan attı.

ÇOK KONUŞULACAK KELAMLAR

Fanatik muharrirleri da Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 üzere fevkalade bir skorla yendiği Üstün Kupa maçını köşe yazılarında kıymetlendirdi. İşte o çok konuşulacak yazılar…

BEŞİKTAŞ’IN DEĞİŞİMİ – SERKAN AKCAN

Beşiktaş 3 ayda değişik bir kadroya dönüşmüş. Her ne kadar Türkiye Kupası’nı kazansa da dönemi 6. bitiren takımın yitip giden öz inancını Van Bronckhost kısa müddette toparlamış görünüyor. Elbette Rafa Silva ve Immobile üzere iki büyük karakterin kadroya katılmasının bu süreci hızlandırdığının altını kalın bir kalemle çizmek gerek. Paulista da stoper tandeminde Colley ile istikrarlı bir ikili olacağını gösterince Beşiktaş’ta siyahtan beyaza bir değişim ateşi yanmaya başladı. Maçın başlama düdüğüyle birlikte Svensson’un rakip alana gönderdiği yüksek topu Nelsson ıskalayınca Immobile klası devreye girdi. İtalyan golcü hem açık alanda hem ceza alanında tesirli, Beşiktaş’ın tüm problemlerini tek bünyede çözecek bir profil doğrusu. Dün attığı 2 golle kadrosunu sırtlayanların başında geldi. Sanırım Beşiktaş yıllar sonra Mario Gomez tesiri yaratacak golcüsünü bulmuşa benziyor.

GALATASARAY SAVRUKTU

Dün gece Galatasaray’a karşı olağanüstü bir Rafa Silva performansı izledik. Portekizli yıldız forvet gerisinde başladı, sonra sola geçti. Yeteneklerini harikulade oyun görüşüyle birleştirince Beşiktaş’ın tüm temas ve üretim sıkıntısına tahlil oldu. Hakemin faul standardı, kart eşiği oyunun temposunu destekleyici nitelikteydi. Umarım hafta sonu başlayacak Muhteşem Lig’de de bu tempo takviyesine devam ederler. Muhteşem Kupa maçının Galatasaray ismine ana fikri ise şuydu; Savunma çok savruk, Davinson Sanchez’in acil formayı alması kaide. Icardi gruptan çok uzak göründü, toptan çok uzaktı. İkinci yarıda Batshuayi ve Barış Alper girdikten sonra Galatasaray forvet dinamizmini kısa periyodik kazandı. Sanırım Okan Buruk bitiriş takımının üzerine yoğunlaşarak ligi planlayacak.

ALDATICI OLABİLİR – CEM DİZDAR

Geçen dönem kıyametin koptuğu ‘Süper Kupa’mızın bu dönem başlamadan oynanan maçının birinci yarısı 30. saniyedeki gol ile tamamlandı! Karşılıklı iki üç kırık dökük gol teşebbüsü, o kadar. Gerisi beyhude çaba… Beşiktaş golünde büyük yanılgının Victor Nelsson’dan geldiğini düşünenimiz kuşkusuz ki çoktur! ‘Top oraya nasıl geldi?’ ile ilgilenenimiz ise birebir oranda azdır! Lakin bu düşük yoğunluklu maçın genelde hakimi Beşiktaş’tı. Pas trafiğinde de, rakibi etkisiz hamlelere yönlendirmede de, kapılan toplarda tesirli olmaya çaba etmede de Galatasaray’a nazaran baskın olan onlardı. ‘Baskın’ dediysem Galatasaray’a nazaran ‘Baskın’! İzleyenler görmüştür, hazırlık maçlarından buraya gelen Galatasaray pek de iç açıcı performanslar gösterememişti. Meğer rakibi Beşiktaş, adım adım ilerliyordu.

Nitekim bu maça yüksek tesir koymadan ancak futbol için en gerekli olan ‘Düzeni koruyarak’ döneme kupa moraliyle girmeyi bildiler. Üstelik topa daha az temas ederek! Lakin ‘Verimlilik istatistiği’nde daha uygun olan da onlardı. Tahminen bu maç iki gol attığı için Ciro Immobile ve kupayı kazandığı için Beşiktaş’a yazacaktır, bilemem ancak dönem başının kazanmak ve kaybetmek konusundaki aldatıcılığına kanmamak gerektiğini güzel bilirim.

SORUNU GERÇEK GÖRMELİ…

Yine de Beşiktaş açısından geçen döneminin rahatsız edici belirsizliğine karşı pek olumlu bir başlangıç ve hocası Giovanni van Bronckhorst için müspetlerle dolu bir başlangıç oldu. Hele ki penaltı ve sonrasında gelen dördüncü gol lig için bir gözdağı niteliğindeydi denecektir. Beşinci gol ise Beşiktaş sevincinden daha çok son şampiyon Galatasaray’ın ıstırabıydı sanki! 30 yaş ortalamalı iki kadrodan Galatasaray’ın kupayı kaybetmesini ‘Transfer yap(a) maması’na bağlayanlara kulak asmayın. Futbol, tüm etkinlikler üzere bir idman hasebiyle tekrar oyunudur. Ortada gözle görünen bir sorun varsa nedeni de tahlili de bulmak güç değildir fakat öncelik sorunu hakikat görmektir.

HAK EDEN KAZANDI – TUNÇ KAYACI

Süper Kupa, muhteşem bir yanlışla başladı. Nelsson’un deneyimine yakışmayan ıska karışımı topu kaybedişini Immobile affetmedi. Galatasaray birinci yarıda bu golün şokunu atlatmakta zorlandığı gördük. Erken gelen gol birinci yarıda Beşiktaş’ın işini daha da kolaylaştırdı. 20. dakikadan sonra oyun üstünlüğünü alan Galatasaray yeniden de üretkenlik açısından epey yetersizdi. Beşiktaş daha canlı daha istekli ve daha motive bir oyun sergiledi fakat hücumsal manada bu türlü şaşkın ve bol pas yanılgısı yapan Galatasaray karşısında daha üretken daha çok gol konumu ve daha çok gol atabilirdi. İkinci yarı Okan Buruk’tan gelen iki atılım de deva olmadı. Bilhassa orta alandaki zaafiyetini âlâ kıymetlendiren Beşiktaş rakibinin kolay savunma kusurunu bir savunmacısının golüyle kıymetlendirdi ve Svensson skoru 2-0’a taşıdı. Köhn ne atak ne de savunma yapabildi, üstelik alternatifi yok çok düşündürücü. Grup olarak tel tel dökülen lige hazır olmayan bir Galatasaray izledik.

SONUÇ ALDATMASIN

Beşiktaş’a gelince; yenilenmiş bir kadro olarak oyun disiplini ve hırsı ile daha hazır göründü ancak bu maçın sonucu tekrar aldatmasın. Galatasaray’ın makûs oyunu da işlerini ziyadesiyle kolaylaştırdı. Benim her vakit ki tezimden; orta sahan kadar güçlüsün. Beşiktaş orta alanı daha baskılı ve tesirli olunca Galatasaray’ın bu alandaki zaafı güzelce ortaya çıktı. Açıkçası Dursun Özbek idaresi elini çabuk tutup bu kadroyu güçlendirecek transferleri yapmalı şimdiden uyaralım. Nelsson’un yanılgısıyla başlayan maç, bir öteki stoper Abdülkerim’in sebebiyet verdiği penaltıyla skoru 3-0’a taşıyan Beşiktaş, kupayı muhteşem bir sonuçla hak ederek aldı ve dönemi iki kupayla kapatmayı başardı.

STANDARDI VARDI – DENİZ ÇOBAN

Son 5-6 dönemdir olduğu üzere Türk hakemleri yeniden yeni bir döneme daha dalgalı ve tartışmalı gündemle giriyorlar. TFF seçimlerinden ötürü geciken MHK ataması ve yeni atanan MHK’nın kimi hakemlerle ilgili aldığı kararlar, hakem gündemini dalgalandırdı. Tüm bunların üzerine vakit darlığından ötürü yalnızca 2 günlük seminerle döneme başlanıyor. Kendi dönemimden 22 günlük dönem başı hazırlık kamplarını hatırlıyorum. Gelinen nokta nitekim telaş verici. Bu kısa hazırlığın döneme yansıması nasıl olacak, daima birlikte göreceğiz. Böylesi bir ortamda, dönemin açılışı sayılabilecek bu maça atanan Atilla Karaoğlan, kendisini hakem gündeminin dışında yutmayı başarmış. Çok sakindi ve kararlarında muhakkak bir standardı vardı. Maçın çabucak başında çıkarttığı kartlarla denetimi eline aldı. Yanlışlı düdükleri olsa da her iki kadroya da eşit düdükler çaldı. Maçta en başarılı olduğu yer avantaj uygulamalarıydı. Kolay temasları devam ettirdi.

KIRMIZI DOĞRUYDU

81’de Beşiktaş lehine çaldığı penaltıda yanılgı yapmadı, kararı doğruydu. 87’de Nelsson’a bariz gol bahtını önlemekten gösterdiği kırmızı kart da kurala uygundu. Karaoğlan bu performansıyla döneme hazır göründü ve bence harbe etkisi olmayan birkaç sarı kart ve birkaç faul yanlışı dışında meselesiz bir derbi tamamladı.

NEREDEYDİNİZ ALLAH AŞKINA? – OĞUZ DİZER

Galatasaray’ın hazırlık kampını; Avusturya’nın tanınan gece kulüpleri ve diskotekleri Stollen 1930, Portekiz & Bess, Pure Lounge üzere yerlerde geçirdiğini düşünmedim desem palavra olur! Tahminen de Zauchensee yahut Kitzbühel üzere kayak merkezlerinde bol bol kayak, kaydırak, paten eğitimi ve tabiat yürüyüşlerinde vakit geçirdiniz. Futbol işini pek düşünmediğiniz ve kaytardığınız öylesi muhakkak ki! Beşiktaş dün gece Galatasaray’ın hazırlık ve transfer devrini, nasıl berhava ettiğinin ‘5 gollü’ dersini verdi. Okan Buruk şunu uygun bellemeli ‘Anılarla yaşayamazsınız!’ Şayet havaya girer, gereğinden fazla şişerseniz, birinci fırtınada savrulur sağa sola uçar ve Kartal pençesi sonucu yer ile yeksan olursunuz! Ege & Akdeniz kıyılarındaki mükemmel balolar ve kasaba, köy, mezralarda gezdirilen kupa da elinizde; baka kalırsınız ey yönetim! 5 gollü ders de, anılarınızda dursun. Memnun musun artık Dursun?

FENA HALDE REZİL OLDU

Sarı-Kırmızılılar Atatürk Olimpiyat Stadı’nda alana futbol ismine, hiçbir şey koyamadı. Galatasaray taraftarını evvel kızarttı, 5. golü yediği anda da sararttı. Galatasaraylı taraftar rengini en organik katkıyla Sarı- Kırmızı yaptı. Bravo (!} Okan Buruk ‘bu akşam bir transfer bitecek!’ demişti. Transfer bitti mi bilemem de Galatasaray’ın Muhteşem Kupa’da üzücü halde rezil olup bittiğini bilirim. Teknik yönetici tahminen de şampiyonluk makamından, rezillik kürsüsüne transfer olacaklarını söyledi de; saf ve bakir ahali anlamadı! Hayra yordu.Siz eeey idari ve teknik idare, eeeey olağanüstünün fevkindeki yıldızlar ne olur itiraf edin ‘Neredeydiniz Allah aşkına?‘

GALATASARAY, TFF’YE BAŞVURSUN – BURAK ÖZDEMİR

Son iki sezonun Süper Lig şampiyonu, Üstün Kupa finalinde alanda gezinerek kazanacağını sandığı Muhteşem Kupa maçında 5-0 üzere tarihi bir yenilgi aldı.

GALATASARAY TFF’YE BAŞVURSUN

Galatasaray, top başı yaptığı günden bu yana toparlanmak bir yana daha da geriye gitmiş durumda. İdarenin yerinde olsam, Türkiye Futbol Federasyonu’na başvurarak liglerin bir ay geç başlamasını isterim. Maalesef bu kadro en az 3-4 yeni transfer ve bir aylık müddette, lakin kendini toparlar.

EN BÜYÜK SORUN MENTAL ÇÖKÜŞ

Galatasaray’da son iki dönemin şampiyonluğundan kaynaklandığını düşündüğüm bir doymuşluk, yorulmuşluk ve isteksizlik var. Dönemin birinci resmi maçı değil de güya son resmi maçı üzere bir yorgunluk var.

ASIL SORUN KANATLARDA

Galatasaray için çabucak hemen tüm spor kamuoyunun bir numaralı gündem hususu orta alanda Lucas Torreira’nın yanında kimin oynayacağı konusuydu. Lakin sorunun buradan çok kanatlar olduğunu ispat eden bir maç izledik. Ziyech ile yola çıkan, yolda kalır. O kadar gayretten ve istekten uzak ki ne atakta var ne savunmada. 45. dakikada Beşiktaş, Galatasaray kalesine çok adamla geldi ve bir konumda top auta gitti. Top toplayıcı çocuktan gelen topu süratli formda başlatmak isteyen Fernando Muslera sağ kanada hakikat döndü. Bu esnada Ziyech ne yapıyordu dersiniz? Ardını kaleye dönük bir halde eğilmiş tozluklarını düzeltiyordu. Galatasaray’da sıkıntılar saymakla bitmez. Gabriel Sara düzgün bir transfer, lakin asıl sıkıntıların tahlil anahyarı değil. Zaha ve Ziyech ile bir an evvel yollar ayrılıp kanatlara iki yıldız isim getirilmeli. Yoksa bu dönem Galatasaray taraftarı için 10. ya da 15. haftadan sonra ızdıraba döner.

KUPA AVCISI – ORHAN YILDIRIM

Makûs dönemi kupa ile bitiren Beşiktaş, yeni döneme da kupa ile başladı. Kartal, birinci yarıda vasatı aşamadı. Farklı ikinci yarı çıkartan Siyah-Beyazlılar; kupaya uzandı. Yeni transfer Immobile, iki gollük performans gösterip, taraftarını selamladı. 5 farklı skor ile gelen kupa, tarihe geçti. Son şampiyon Galatasaray’ın eski halinden eser yoktu. Ortaya konulan futbol, skor üretmeye yetmedi.

IMMOBİLE FARKI

İtalyan yıldız, birinci dakika içinde golünü attı. Dev maça düzgün konsantre olan deneyimli golcü, Svensson’un pasında Nelsson’u kusura zorlayıp, Muslera’yı avladı: 0-1..! Maça önde başlayan Kartal, bir anda durdu. Galatasaray’ın skoru eşitlemek için kurduğu baskı, tabelaya yansımadı. Gio’nun takımı göze beğenilen gelen futbol ortaya koyamadı. Bununla birlikte, düzgün uğraş eden, sahanın her yerinde alan savunması yapan ve uzun paslarla sonuca gitme ismine taktiksel manzara öne çıktı. Savunma biraz daha önde olsa, kanatlarda vazife yapan Rashica ve Semih gününde maça çıksalar, Silva oyuna yükünü koysa, kupa birinci yarıda gelebilirdi. Okan Buruk’un takımı yorgun. Oyuncular düşündüklerini alana yansıtamadılar.

Defans dağınık. Orta alan kopuk. Forvet çizgisi etkisiz kaldı. Sonradan yapılan atılımlar, bu olumsuzluğu değiştirmeye yetmedi. İkinci yarı Cim Bom risk aldı. Erken gol için ileri çıktı. 53’teki karambolde, Svensson kupanın altına imzasını attı: 0-2. Oyundan düşen Sarı-Kırmızılılar taraftarının takviyesine karşın sonuca gidemedi. Immobile 81’de, Gedson’un kazandığı penaltıda klasını gösterdi: 0-3. Beşiktaş oyunun büsbütün hakimi oldu. Farkı düşünmeyip, gole gitti. 90+1’de evvel Silva, akabinde da 90+2’de genç Mustafa’nın golleri tarihi skoru getirdi: 0-5.