Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Milletvekili Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmemesi ve vekilliğinin düşürülmesi hakkında açıklama yaptı.

Sosyal medya hesabı X’ten açıklama yapan Bülent Arınç, AYM kararlarının bağlayıcı olduğunu belirtti. AYM’nin son kararıyla Atalay’ın vekilliği önünde pürüz kalmadığını söz eden Arınç, CHP milletvekili Enis Berberoğlu ve DEM Parti milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkındaki kararları hatırlattı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrı yapan Arınç, “Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay’ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir. Bu kişi seçildi, mazbatasını aldı. Meclis kurullarına seçildi ama ant içmesi mümkün olmadı. Şu anda yasama vazifesine katılamıyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu kadar kesin ve kati kararlarına karşı direnmenin hiçbir haklı münasebeti yoktur. Lütfen kendi iradenizle, hukuk fikrinizle, siyasi birikiminizle bu işi daha fazla uzatmadan tahlile kavuşturalım. Bu onurlu işi bir diğerine havale etmeyelim.” dedi.

Bülent Arınç’ın açıklamasının tamamı şu formda: 

“ANAYASA KARARLARI ÇOK AÇIK”

“Anayasa kararları pek açıktır ve bu anayasa bugün uygulanmak üzere yürürlüktedir. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarıyla ilgili bu kurumların verdikleri kararları uygulamak mecburiyeti de çabucak hemen ilgili her hususunda yazılıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız 10 yıldan beri Cumhurbaşkanlığı vazifesinde. 2014 yılından bu yana bu anayasaya nazaran seçiliyor, bu anayasaya nazaran ant içiyor ve bu anayasaya nazaran YÖK ve HSK üyelerini atıyor, Yargıtay başsavcısını ve Anayasa Mahkemesi üyelerini seçiyor. Anayasada kendine tanınan bütün hak ve yetkileri kullanıyor. Birkaç yıl öncesine kadar biz hem 90. husus hem 148’den 153. unsurlarına kadar Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, AİHM kararlarına uymayı kendimize bir vecibe biliyorduk.

“ATALAY’IN MİLLETVEKİLİ OLABİLMESİ İÇİN ÖNÜNDE HİÇBİR PÜRÜZ KALMAMIŞTIR”

Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin defaatle verdiği kararlar ortada; ki en son 10’a 4 bir karar vermiş görünüyor ve o 4 üyenin de asıldan bir itirazları yok, tarzdan itirazları var. Durum bu türlü iken Can Atalay’ın tekrar milletvekili olabilmesi için önünde hiçbir pürüz kalmamıştır. Bunun uygulanması gerekir. Zira bu anayasaya nazaran bu kararlar uygulanmalıdır. Geçmişte Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu bahislerinde mevcut olan kanılarım bugün de motamot devam ediyor.

“KURTULMUŞ BUGÜN KIYMETLİ BİR KARARLA KARŞI KARŞIYA”

Bu yüzden Sayın TBMM başkanımıza seslenmek istiyorum. Sayın Numan Kurtulmuş, değerli meclis liderimiz; sizi geçmişten bu yana tanır, sever ve takdir ederim. Sizinle birlikte siyaset yaptık. Siz ayrıyeten iki siyasi partinin genel başkanlığı da yaptınız. Aileniz, ilmî birikiminiz, taşıdığınız unvan, örnek bir aile olmanız ve meclisimizi de bugüne kadar onurlu bir biçimde temsil etmeniz konusunda sizleri her vakit takdir ettim. Bugün değerli bir kararla karşı karşıyasınız. Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay’ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir. Bu kişi seçildi, mazbatasını aldı. Meclise geldi, meclis komitelerine seçildi lakin ant içmesi mümkün olmadı. Şu anda yasama misyonuna katılamıyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu kadar kesin ve kati kararlarına karşı direnmenin hiçbir haklı münasebeti yoktur.

“HDP’Lİ KEMAL AKTAŞ’IN KARARININ OKUNMASINI GECİKTİRİP KANUN UNSURUNU DEĞİŞTİRDİK”

Hatırlayacaksınız, 2013 yılında Başbakan Yardımcılığım devrinde Kemal Aktaş isimli HDP’li bir milletvekili 1 yıl 8 aylık mahkumiyetinin mutlaklaşması karşısında mecliste ceza kararı okunacak ve milletvekilliği sona erecekti. Terörle Uğraş Kanunu’nun 7. hususuna nazaran Nevruz’da yaptığı bir konuşma vesilesi ile bu cezayı almıştı. Kelam konusu konuşmada da AİHM kararlarına nazaran hiçbir kabahat ögesi yoktu.

Dolayısıyla Sayın Başbakanımızın görüş ve talimatlarını alarak kendi ortamızda bu kanunun ilgili unsurunu, ‘Terör örgütünün cebir, şiddet yahut tehdit içeren sistemlerini legal gösterecek yahut övecek ya da bu formüllere başvurmayı teşvik edecek formda propagandasını yapan kişi…’ formunda AİHM kararlarına uygun olarak değiştirdik. Kemal Aktaş’ın kararının TBMM’de okunmasını da Sayın Cemil Çiçek’ten rica ederek 4-5 ay geciktirdik. Sayın Başbakanımızın çok doğru bir kararı ile bu unsur değiştirildi ve o günden bugüne de yürürlükte kaldı.

“SİYASET KURUMU ÇOK BÜYÜK YARA ALIYOR”

Geçmişte bir milletvekilliğinin düşürülmesine bu halde karşı çıkmışken bugün neredeyse rutin bir olay üzere milletvekilliklerinin düşürülmesi vesilesiyle siyaset kurumunun zedelendiğini, siyasetçinin yıprandığını ve bu kurumun çok büyük yara aldığını düşünmekteyim. Sayın TBMM Başkanım; lütfen kendi iradenizle, hukuk fikrinizle, siyasî birikiminizle bu işi daha fazla uzatmadan tahlile kavuşturalım. Bu onurlu işi bir diğerine havale etmeyelim. Unutmayalım ki sizin de çok paha verdiğinizi bildiğim Or. Prof. Ali Fuat Başgil’in şu kelamlarını hatırlatmakta yarar görüyorum: En uygun anayasa uygulanan anayasadır, en makûs anayasa uygulanmayan anayasadır.”