New York Post’un haberine nazaran, Higgins, suikast teşebbüsüne dair yaptığı araştırma sırasında Thomas Matthew Crooks’un cesedinin ailesine teslim edildiğini ve yakıldığını öğrendiğini, soruşturmanın ilerleyişine “engel olan” bu kararın “rahatsız edici” olduğunu kaydetti.

Higgins, eski Lider Donald Trump‘a düzenlenen suikast teşebbüsü sırasındaki güvenlik zafiyetlerini araştırmak üzere kurulan “13 Temmuz Misyon Gücü” komitesine sunduğu raporda, Crooks’un cesedinin olaydan 10 gün sonra yakıldığını öğrendiğini aktardı.

FBI’ın olay mahallindeki biyolojik ispatları ortadan kaldırdığını belirten Higgins, bunun “görülmemiş” bir olay olduğunun altını çizdi.

Higgins, FBI’ın kongrenin olayı inceleyeceğini bildiğini belirterek, “FBI dünyanın kalanından kopuk değil.” sözünü kullandı.

Otopsi sonuçlarının doğruluğunu teyit etmek istediğini kaydeden Higgins, cesedin yakılmasına dair “Evet, raporları ve fotoğrafları göreceğiz, fakat bu raporların ve fotoğrafların ceset üzerinde yaptığım kendi incelememe nazaran hakikat olduğunu hiçbir vakit kesin olarak söyleyemeyeceğim.” dedi.

5 Ağustos’a kadar Crooks’un cesedinin yakıldığının bilinmediğine işaret eden Higgins, FBI’ın aksiyonlarını “yapılacak soruşturmaların ilerleyişini engelleme” olarak nitelendirdi.

Higgins, incelemeleri sonucu Crooks’un, “yerden yahut ABD Kapalı Servisinin keskin nişancı gruplarından gelebilecek karşı ateş tehdidini en aza indirmek için kendisini (çatıda) harika formda konumlandırdığını” tespit ettiğini lisana getirdi.

ABD Kongre Üyesi Higgins, bir SWAT casusunun yaklaşık 90 metre uzaktan ateş ederek Crooks’un silahındaki tampon tüpüne ziyan verdiğinin varsayım edildiğini, 10. ve son kurşunun Crooks’un ağzının solundan girip ve sağ kulağından çıktığını saptadığını açıkladı.

Öte yandan, FBI Pittsburgh Ofisi, Higgins’in atıflarına karşılık bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, “FBI’ın, Pensilvanya’da Butler bölgesinde meydana gelen suikast teşebbüsünün araştırılmasına yönelik kongre eforlarına müdahale ettiği istikametindeki argümanlar yanlış ve asılsızdır.” tabiri yer aldı.

Olay yeri ve ispatların ele alınmasında olağan prosedürlerin izlenildiği belirtilen açıklamada, olay yerinin mülk sahiplerine etaplı olarak teslim edildiği ve soruşturmanın bir kesimi olarak her faaliyet ve delilin belgelendiği aktarıldı.

Soruşturmaya ait “hiçbir şeyin aceleye getirilmediği” kaydedilen açıklamada, Crooks’un cesedinin ailesine teslim edilmesinin de rutin prosedürün bir kesimi olduğunun altı çizildi.

– TRUMP’A SUIKAST GİRİŞİMİ

Eski ABD Başkanı Donald Trump, 13 Temmuz’da Pensilvanya’da Butler bölgesinde mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı taarruza uğramış, mitinge katılan 1 kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmış, ABD Bilinmeyen Servisi saldırganın etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı.

FBI, saldırıyı suikast teşebbüsü olarak tanımlamış, incelemelerin akabinde teşebbüste bulunan ve olay mahallinde öldürülen kişinin 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu duyurmuştu.