Karaciğer nakli bekleyen 18 yaşındaki gence dayısı umut oldu

İSTANBUL – 10 yıldır karaciğer rahatsızlığıyla çaba eden 18 yaşındaki Emrah İlhan, anne ve babasının uygun bulunmaması üzerine dayısı sayesinde sıhhatine kavuştu. Gerçekleştirilen nakil ameliyatı ile yeni bir hayata başlayan genç, “Şu an dincim, dışarı çıkmak istiyorum, hava almak istiyorum, insan yüzü görmek istiyorum. Evvelce dışarıyı görmek istemiyordum” dedi.

Mardin’de yaşayan ve uzun yıllardır karaciğer rahatsızlığıyla uğraş eden Emrah İlhan, çeşitli merkezlerde hastalığına deva aradı. Son olarak danıştığı hekimin karaciğer yetmezliği tanısı üzerine 18 yaşındaki genç ve ailesi İstanbul’a gelerek Biruni Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu. Hekimler, yapılan tetkikler sonucunda anne ve babasının karaciğerinin nakil için uygun olmadığını belirledi. Bunun üzerine, İlhan’ın yakınları karaciğerini vermek için istekli oldu. 44 yaşındaki dayısı Sadık Akyol’un karaciğeri nakil için uygun bulundu ve Biruni Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Halil Erbiş tarafından başarılı bir nakil operasyonu gerçekleştirildi. Operasyonun akabinde Emrah İlhan sıhhatine kavuştu.

“Nakilden diğer bahtı yoktu”

Operasyon hakkında bilgi veren Doç. Dr. Halil Erbiş, “Son periyotlarda hastanın gözlerinin ve bedeninin sararması hasebiyle başvurduğu tabip, karaciğer yetmezliği olduğunu söyledi. Bunun üzerine hasta karaciğer nakli için buraya başvurdu. Burada yapılan tetkiklerinde karaciğerinin artık son devir yetmezlik haline geldiği ve nakilden öteki bahtı olmadığı ortaya çıktı. Tetkiklerde dayısının bütün analizleri karaciğerini vermesi için uygun çıktı. Bunun üzerine dayısından karaciğer naklini yaptık. Hastamız artık taburcu olabilecek durumda. Evvelki hastalık hali ve imgesi kalmadı. İnşallah bundan sonraki hayatına sağlıklı bir birey olarak devam edecek” dedi.

Erbiş, dayı ve yeğeninin olağan bir hayat sürebileceğini belirterek, “Dayısını taburcu ettik. Hayatına eskisi üzere devam edecek, kendi işlerini yapabilecek. Yeğeninin ise bizim denetimlerimizde kullanacağı ilaçlar var. Denetimimizde olağan bir hayat sürdürecek” halinde konuştu.

“Yakınlarımızın organlarını bağışlamaktan çekinmemeliyiz”

Organ bağışının ehemmiyetine dikkat çeken Doç. Dr. Halil Erbiş, sözlerini şu tabirlerle sonlandırdı:

“Karaciğer, böbrek naklinin aslında kadavradan yapılması çok daha hoş olur. Maalesef ülkemizde organ bağışı yeteri seviyede değil. O yüzden bizim ülkemizde canlıdan karaciğer ve böbrek nakli çok daha fazla. Kadavradan organ nakli yüzde 10’un daha altında. Yüzde 90’dan fazlası canlıdan nakil ediliyor. Organ havuzu, kadavra havuzu geniş olan ülkelerde bu oran tam aksisi. Beyin vefatı gerçekleşen yakınlarımızın organlarını bağışlamakta çekinmemeliyiz. Bugün diğerlerinin muhtaçlık duyduğu organlara yarın biz de muhtaçlık duyabiliriz.”

“Ameliyat olacağıma hiç inanmıyordum”

Yaşadığı memnunluğu lisana getiren Emrah İlhan ise, “Yıllardır acılardan ötürü azap çekiyordum. Dayımdan Allah razı olsun. Ameliyat olacağıma hiç inanmıyordum, beklemiyordum. Ameliyatımızı olduk, tedavimiz devam ediyor. Bir ay önceye bakıyorum bir de şu ana bakıyorum. Şu an dincim, dışarı çıkmak istiyorum, hava almak istiyorum, insan yüzü görmek istiyorum. Evvelce dışarıyı görmek istemiyordum. Daima içeride yatmak istiyordum. Artık dışarıyı görmeye çok hevesliyim” dedi.

“Yeğenim sıhhatine kavuştu, mutluyuz”

Yeğenine karaciğerini veren dayı Sadık Akyol ise, tabipler başta olmak üzere tüm hastane çalışanına teşekkür ederek, “Onların sayesinde yeğenim sıhhatine kavuştu. Memnunuz. Hem tabibimizin hem hemşirelerin hem de tüm hastane işçisinin emeği var. Hepsine teşekkür ediyoruz” dedi.