Oyuncu Şafak Sezer, 88 yaşında hayatını kaybeden usta sanatçı Aydemir Akbaş’ın cenaze merasiminde yaşanan arbedeye ait dikkat çeken sözler kullandı. Sezer, “Ben hayatımda ne bu türlü bir şey gördüm, ne bu türlü bir yaşadım. Akıl hastanesinden kaçanlar cenazeye gelmiş üzereydi. Para isteyen mi dersin, iş isteyen mi! İnanılmaz bir rezillik. Dua edemedik, hiçbir yapamadık.” dedi.

AYDEMİR AKBAŞ SON SEYAHATİNE UĞURLANDI

Bir müddettir sıhhat sıkıntıları yaşayan ve 88 yaşında hayatını kaybeden oyuncu Aydemir Akbaş, son seyahatine uğurlandı. Akbaş’ın naaşı, Galatasaray Lisesi’nde düzenlenen merasim ve Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Mescidi’nde öğlen vakti kılınan cenaze namazının akabinde Feriköy Mezarlığı’na defnedildi.

Cenaze namazına İstanbul Valisi Davut Gül, Galatasaray Kulübü Lideri Dursun Özbek, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, sanatçılar İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Erbil ve Şafak Sezer ile kültür ve sanat dünyasından pek çok kişi katıldı.

TATLISES’İN GİRİŞİ SIRASINDA ORTALIK KARIŞTI

Cenaze namazı için mescide gelen sanatçı İbrahim Tatlıses’in tekerlekli sandalye ile gelişi sırasında arbede yaşandı. Yaşanan anlar saniye saniye kaydedildi.

ŞAFAK SEZER: AKIL HASTANESİNDEN KAÇANLAR CENAZEYE GELMİŞ GİBİYDİ

Yaşananlara oyuncu Şafak Sezer isyan etti. Cenaze sırasında ünlülerle fotoğraf çekmeye çalışan ve canlı yayın yapan bireyler nedeniyle dua bile edemediklerini belirten Sezer şunları söyledi: “Ben hayatımda ne bu türlü bir şey gördüm, ne bu türlü bir yaşadım. Akıl hastanesinden kaçanlar cenazeye gelmiş üzereydi. Para isteyen mi dersin, iş isteyen mi! İnanılmaz bir rezillik.

“TABUTUN ETRAFINI GARİP KIYAFETLİ TİKTOKÇU ÇOCUKLAR SARMIŞ”

Dua edemedik, hiçbir yapamadık. Cami hocası namazı kıldıramayınca uyardı. İbrahim abi 45 yıllık arkadaşıyla vedalaşmaya gelmiş, sıkıntı duruma düştü. Tabutun etrafını garip kıyafetli tiktokçu çocuklar sarmış, garip hareketler yapıyorlar. Bir canlı yayın yapma modası başlamış. Akıl alır üzere değil. Dua etmemize müsaade vermediler, insan biraz hürmet duyar.”