Çekimleri TRT World takımları tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen belgeselin özel gösterimine, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın yanı sıra çeşitli ülkelerden gazeteci, aktivist ve akademisyenler katıldı.

Gösterim öncesi konuşan Sobacı, TRT ailesi olarak onlarca yıldır İsrail tarafından zulmün her türlüsüne maruz kalan Filistin halkının direnişiyle güçlü bir dayanışma gösterdiklerini söyledi.

HER ŞEY 1. DÜNYA SAVAŞI’YLA BAŞLADI

Sobacı, Filistin topraklarının Müslümanların himayesi altında asırlar boyunca sükunet yurdu olarak anıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Önce Siyonizm hareketi türedi, akabinde Birinci Dünya Savaşı’nın gölgesi altında, kapalı kapıların akabinde Balfour Deklarasyonu yayınlandı. Vakit, tarihin en uzun ve kanlı işgallerinden birine gerçek akmaya başlamıştı. 1948 yılına gelindiğinde ise, günbegün artan şiddet ve dökülen mazlum kanının içinden bir İsrail oldubittisi çıkıverdi ve Filistinliler o güne kadarki en acı deneyimle sınandı: Nekbe. Bir milyona yakın Filistinlinin yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldığı, 600’den fazla köyün boşaltıldığı o büyük felaket.

Ağababalarının takviyesiyle pervasızlaşan İsrail, bu işgali her geçen gün daha da derinleştirdi. Ortadan geçen vakitte çoluk çocuk demeden binlerce Filistinliyi katletti, on binlercesini yaraladı, bir o kadarını zindanlarda çürüttü, yüz binlercesini göçe zorladı, köyleri kasabaları ortadan kaldırdı, tarihi-kültürel yerleri yağmaladı, demografik yapıyı değiştirdi. Akla gelebilecek her türlü azgınlık, ortadan geçen onca yılda İsrail işgali için adeta vaka-ı adiyeden sayılır hale geldi. Kana ve gözyaşına doymayan bu cani yapı, Filistinlilere uyguladığı zulmü soykırıma kadar vardırmaktan da çekinmedi.”

“FİLİSTİN DİRENİŞİNİN SESİNİ DUYURMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yaklaşık bir yıldır devam İsrail hücumlarıyla 17 bine yakını çocuk ve 11 bine yakını bayan olmak üzere 40 binden fazla pak insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Sobacı, Gazze’de yaşanan soykırımın tüm dünyayı bir yol ayrımına getirdiğini tabir etti.

Sobacı, İsrail barbarlığı karşısında tüm dünya derin bir suskunluk içindeyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin elini taşın altına koyduğuna işaret ederek, “Söylemde ve aksiyonda, gücünü derman olarak kullanan ülkemiz, bir yandan Gazze’deki kardeşlerimize insani yardım ulaştırıyor, tedaviye muhtaç hastaları ülkemizdeki hastanelere naklediyor başka yandan akan kanın bir an önce durması için diplomatik kanalları zorlamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan bulunduğu tüm platformlarda adaleti haykırıyor, zulmün son bulması, barışın tesis edilmesi için çaba veriyor ve duruşuyla insanlığın onurunu koruyor. Bu devir, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın uzun yıllardır lisana getirdiği ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarının 8 milyar insanın geleceği açısından ne kadar değerli olduğunun herkes tarafından çok daha âlâ idrak edildiği bir periyottur.” sözlerini kullandı.

TRT olarak Gazzelilerin feryadını duyurmaya, Filistin’deki işgalin boyutlarını belgelemeye çaba ettiklerinin altını çizen Sobacı, “7 Ekim’den bu yana Gazze’de 170 basın mensubunu katleden İsrail’in, hiçbir ahlaki ve insani hudut tanımayan taciz, atak ve tüm engellemelerine karşın alandaki arkadaşlarımız bir an bile tereddüt etmeden, canlarını ortaya koyarak vazifelerini yapmaya devam ediyorlar. Ben bu vesileyle, Gazze’deki soykırımın kayıt altına alınmasında ve dünyaya duyurulmasında misyon alan tüm çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda sonsuz şükranlarımı sunuyorum.” formunda konuştu.

BU BELGESEL TÜM DÜNYADA YANKI UYANDIRACAK

Sobacı, “Kutsal İşgal” belgeselinin tüm dünyada yankı uyandıracağına ve işgalin boyutlarının tekrar ele alınmasını sağlayacağına inandığını da söz ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kutsal İşgal isimli bu üretimimiz, Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin tahminen de en gözlerden uzak ancak sinsi tekniklerinden birini tüm dünyaya ifşa edecek. Bu sistem, işgal edilen topraklarda yasa dışı yollarla ileri karakol fonksiyonu gören Yahudi yerleşimlerinin oluşturulmasıdır. İsrail tarafından Kudüs ve Batı Şeria’da Müslümanlardan gasbedilen topraklara inşa edilen bu yerleşim yerleri, hükümran bir Filistin devletinin kurulmasına pürüz olmak niyetiyle oluşturuluyor elbette. Buralara yerleştirilen işgalci topluluklar, radikal dinci bir terör örgütü mesabesindedir. Bunlar daima silahlı gezen, tarlalarda çalışan Filistinlilere saldıran, büsbütün keyfi biçimde etrafa ateş açan, Filistinlilerin meskenlerine, bahçelerine giden su borularını tahrip eden teröristlerdir. TRT grubumuz, bu son derece tehlikeli ve karanlık topluluklardan birinin içine sızmayı ve daha evvel hiçbir yerde olmayan manzara ve bilgileri elde etmeyi başardı. Biz TRT olarak, bugüne kadar olduğu üzere bugünden sonra da tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında durmaya, Filistin direnişinin sesini duyurmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.”

Gösterimin akabinde belgeselin imalinde emeği geçenlere ödül takdim edildi.

“KUTSAL İŞGAL” BELGESELİ BÜYÜK KAHRAMANLIK SONUCU ÖLÜMSÜZLEŞTİRİLDİ

Belgesel, Birleşmiş Milletler ile milletlerarası toplumun büyük bir kısmının yasa dışı kabul ettiği Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria’da Filistinlilere karşı gerçekleştirdikleri vahşeti, şahitler ve faillerin gözünden, ses getirecek çarpıcı imgeler ve röportajlar eşliğinde dünyaya aktarıyor.

Çekimler, TRT World Araştırma Takımı’nın, 7 Ekim’de başlayan “Gazze Soykırımından” iki ay sonra Batı Şeria’daki radikal İsrailli kümelerin ortasına güçlü bir süreçten sonra sızmasıyla gerçekleştirildi.

Filistin topraklarının işgalini gözler önüne seren belgeselde, İsrail medyasının bile vakit zaman ‘İsrail’in DEAŞ’ı diye tanımladığı “Hilltop Youth” isimli radikal kümenin yetiştirildiği karakolların içinden yapılan çekimler de yer aldı.

İsrailli aktivistler, eski İsrail askerleri, radikal yerleşimci önderler ve İsrail parlamento üyeleriyle yapılan röportajların yanı sıra İsrail’in Filistinlileri yerinden etme stratejilerini ve toprakların sistematik olarak çalınmasını işleyen belgeselde, yasa dışı yerleşimlerin nasıl kurulduğu ve Filistinlilerin meskenlerinin nasıl yıkıldığı ortaya konuldu.

Belgeseldeki röportajlar arasında yerleşimcilerin lideri Daniella Weiss, eski Hilltop Youth üyesi Milletvekili Zvi Sukkot, eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, aktivist hukukçu Michael Sfard, Peace-Now hareketi lideri Haget Ofran, İsrail ordusunda keskin nişancı olarak vazife almış eski asker Nadav Weiman yer aldı.