Ünlü sanatçı Zerrin Özer, sıhhat durumundan yeni projelerine özel hayatından müzik dünyasındaki vefasızlıklara kadar birçok bahiste açıklamalar yaptı…

Günaydın’dan Tuba Kalçık’ın sorularını yanıtlayan Zerrin Özer şu sözleri kullandı;

Sağlık durumunuz nasıl?

Allah’a şükür artık daha düzgünüm. Nöroloğum Yıldız Hanım beni yakından takip ediyor. Daima baş dönmelerim oluyordu, vertigo olduğumu düşündüm. Baş dönemlerim çok artınca, hekimim incelemeye aldı. Beyincikte sağdaki damarda yüzde 70, soldaki damarda yüzde 30 daralma var. Tedaviye başladım. Orhan Rodoplu hocam da beni son teknoloji aletlere soktu, damarlarımın açılması için. Artık çok daha yeterliyim. Bu rahatsızlık inanılmaz istikrarsız yaptı beni. Rahatsızlığımdan ötürü hem ağzım yamuldu hem de inanılmaz istikrarsız yürüyorum. Görenler sarhoş zannedebilir. O denli görünüyor zira. İlaçlarımı tertipli kullanıyorum. Rahatsızlığımdan ötürü 40-50 konserime gidemedim. Ancak önümüzdeki vakitte yapacağım.

ANNEMİN TESİRİNDE KALDIM

 Kariyer seyahatinizde annenizin çok tesirinde kaldığınızı söylemiştiniz. Sizce bu yanılgı mıydı?

Annemin çok tesirinde kalıyordum. Her şey için ondan müsaade alıyordum. Annemin bu kadar tesirinde kalmak çok büyük yanılgıydı. Şayet bu türlü yapmasaydım, artık mesleğim çok öbür olurdu. Yurt dışından çok büyük teklifler aldım. Amerika’da turnedeyken bir kulübe gittik. Orada sahneye çıktım, iki müzik söylemiştim. Kulüp alkıştan yıkıldı. Çabucak akabinde kulübün sahibi bana teklifte bulundu. Tüm yasal prosedürü yapacaklardı. Ben de çok istedim. Hatta Türkiye’ye geldiğimde bununla ilgili evraklar de hazırladım. Lakin annem müsaade vermedi. “Gidemeyiz” dedi. Paris’te de beni televizyona çıkardılar. İki tane üretimci teklifte bulundu. Annem müsaade vermedi. Annem her şeyi çok düzgün bildiğini düşünerek davranıyordu. Ben de onun tesirinden çıkamadım. Pişmanım bu durumdan. Akılcı davranamadım. Şayet yurt dışına gitseydim, çok diğer bir mesleğim olurdu. Türkiyeli bir sanatçı olarak dünyada öbür bir yerde olurdum.

 Sanat dünyasında vefa duygusu çok yok deniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Yalnızca bizim meslekte değil, başkalarında de vefanın olduğunu düşünmüyorum. Beşerler kendi hayat çabası içinde, bu yüzden vefasız oldukları için kimseye gönül koymuyorum. Sanat dünyasında zati gönül koyacak çok dostum yok. Yakın dostlarımdan da sevgiyi görüyorum. Benim için kâfi.

SÜRPRİZLERİM OLACAK

 Yeni projeniz ve üslubunuzdan bahseder misiniz?

25 yıldır yanımda olan sağ kolum İlhan Özer’in benim için hazırladığı projedir tüm yeni müzikler. Zerrin Özer dinleyicileri nin yanı sıra, Z jenerasyonuna seslenmek ve onlara da ulaşmak istedim. Başarısı ülke hudutlarının dışına çıkmış ‘Basit Numaralar’ müziğimi sahiplenen tüm dinleyicilerime teşekkür ederim. Çok yakında tüm yapıtların kelamı ve müziği sevgili aranjörüm Mustafa Arapoğlu’na ilişkin dokuz müzikten oluşan plağım ‘Zerrin Özer / İmza’ ile sevenlerimle buluşacağım. ‘Basit Numaralar’ müziğimi evvel olur mu diye düşünmüştüm. Fakat sonra âlâ ki de oldu dediğim bir müzik oldu. Herkes sahiplendi ve sevdi. Tılsımlı bir müzik. Bu ülkede 1.5 yaşında bebeklerin ninni olarak bu müzikle uyutulmasını izlemek beni çok memnun etti. Bunlar çok değerli şeyler. Art geriye hepsi birbirinden farklı müziklerim gelecek. Lakin sürpriz projelerimiz de olacak.

 “Müziği bıraktım” diye açıklamalar yapıyorsunuz vakit zaman…

Sanatın gerektirdiği şeylere kızıyorum. Müzik söylemeyi seviyorum ancak mesleğim benim karakterime çok karşıt. Çok yorucu bir iş yapıyorum. Çok duygusalım, Türkiye’de sanatkarların birden fazla bu kadar duygusal değil. Yıprandığım vakitlerde da bu türlü açıklama yapıyorum. Yoksa müzik söylemeyi çok seviyorum, bırakmak da istemiyorum.

 Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Neler söylemek istersiniz?

İnsan yaşamak istemiyor. Evlatlar gidiyor. Gazze’de hiçbir kural tanımadan beşerler katlediliyor. Büyük bir zulüm. Her gün dua ediyorum Gazze halkı için. Çok müthiş. Ben ilahi adalete inanıyorum. Allah hepsinin yardımcısı olsun.

BENİ SERENAY OYNASIN

 Hayatınızın sinema olmasını istiyor musunuz?

Evet ancak çok düzgün bir editörün elinden senaryonun çıkmasını istiyorum. Beni de Serenay Sarıkaya’nın oynamasını isterim. Serenay’ı çok seviyorum. Umarım sinemam ileri günlerde çekilir.

AŞIK OLURSAM YENİDEN EVLENİRİM

 Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Evlenip ayrıldıktan sonra yani 5-6 yıldır hayatıma kimseyi almadım. Aşık olursam tekrar evlenirim. Ben aşk kadınıyım. Aşık olma hissini da çok seviyorum.

 Müzikten çok para kazandınız mı?

Çok kazandım. Birikim de yaptım. Bir kısmı gitti lakin kalanlarla şükürler olsun uygunum. Çok şaşalı bir hayat yaşayayım diye isteklerim olmadı. Dünyevi şeylere bu açıdan biraz uzağım.

SESİM UYGUN DİYE ÇOK AZAP ÇEKTİM

 Sizin devrinizde rekabet çok muydu bugüne nazaran?

Çok. Sesim düzgün diye çok azap çektim, düşmanlıkla karşılaştım. Ayağımı kaydırmak isteyen çok oldu. Ben daima uygun insan olmak için uğraştım. Benim için en değerlisi bu. İçimdeki o küçük çocuk hâlâ bende. Onu kaybetmemeye de çalışıyorum. Çok duygusalım, hislerim aklımın önüne geçti. Yanılgı da yaptıysam bundan ötürü yaptım.

‘CUMHURBAŞKANIMIZ ÂLÂ VE VEFALI BİR İNSAN’

 Siz daha evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik açıklamalarınızdan ötürü linç edilmiştiniz. Neler hissettiniz o süreçte?

Ben insanları makam yahut mevkilerine nazaran ayırmam. Yeterli mi makûs mü diye bakarım. Cumhurbaşkanımız âlâ ve vefalı bir insan. Sıhhat sorunu yaşadığım süreçte benimle yakından ilgilendi. Bu benim için çok değerli. Geçmişte Cumhurbaşkanımızı seviyorum dediğim için çok ağır linçe uğradım. Ben menfaatçi bir insan değilim. Hayatım boyunca menfaatlerime nazaran davranmadım. Samimiyet çok kıymetli. Samimi olarak hislerimi lisana getirmiştim. Aylarca psikolojim bozuldu. Konserlerim iptal edildi. Toplumsal medyada çok ağır ithamlara maruz kaldım. Benim hayatımda nefret hissine yer yok. O yüzden bana yapılan bu linci anlamak mümkün değil.