Galatasaray, birinci maçta 3-2 yenildiği Young Boys’u İstanbul’daki rövanşta devirip Şampiyonlar Ligi’ne kalsaydı, bugün farklı şeyler konuşuluyor olacaktı. UEFA’nın iştirak fiyatı ve yayın geliri, kulübe asgarî 25 milyon Euro kazandıracaktı. Bununla birlikte ligdeki performansa nazaran elde edilen gelir 35-40 milyon Euro düzeyine ulaşabilecekti. Bu hem yakın vakitte yapılaması gereken transferler için limit açılmasını hem de ödemeler için kaynak yaratılmasını sağlayacaktı. Ayrıyeten halihazırda yaşanan birçok sorun halı altına süpürülecek ve tekrar toparlanma yolunda vakit kazanılacaktı.

BİLET SKANDALI PATLAYINCA

Ancak kadronun Şampiyonlar Ligi’ne katılamaması, kulüpteki tüm defoları ortaya çıkardı. Galatasaray, UEFA’nın vadettiği tarihin en yüksek gelirini kaçırmakla kalmadı, önemli bir prestij kaybı da yaşadı. Tam da kulüp yöneticilerinin suçlandığı karaborsa bilet skandalının ayyuka çıktığı devirde, toplulukta Dursun Özbek’in başkanlık performansı tekrar tartışmaya açıldı. Erden Timur’la yaşanan yol ayrılığında taraftarla ortası açılan, lakin futbol ekibinin başarısıyla camiayı bir biçimde konsolide eden Özbek’i artık daha sıkıntı günler bekliyor.

CAMİADAN SESLER YÜKSELİYOR

Seçim sürecinde vadettiği Kemerburgaz’a taşınma, Bankalar Birliği’nden çıkma, faiz sarmalından kurtulup borçları sıfırlama üzere projelerini bir türlü yerine getiremeyen Dursun Özbek’in mevcut yol arkadaşlarından da çatlak sesler yükseliyor. Birinci olarak kulüp yöneticilerinin de içerisinde olduğu argüman edilen karaborsa bilet skandalıyla ilgili bildiriden rahatsızlık duyan Ali Aziz istifa etti. Acil kodlu toplantıda birkaç yönetici daha rahatsızlıklarını lisana getirdiler. Önümüzdeki günlerde öbür istifaların da olabileceği, hatta idarenin seçime gidebileceği konuşuluyor.

SORUN FLORYA’YA DA YANSIDI

Kulübün atlet alacaklarını ödemekte zorlanması, uzun vakittir beklenen Şampiyonlar Ligi gelirinin de kaçmasıyla maddi sorunların daha da artmasından telaş ediliyor. Bununla bir arada yaz başından bu yana satılamayan takım dışı oyuncuların durumu, başta Zaha olmak üzere istediği transferi yapamayan yıldızların teknik takımla yaşadığı sorunlar da kısa vadede Galatasaray Yönetimi’ni çok zorlayacak üzere görünüyor.

HERKESİN SEVGİSİNİ KAZANMIŞKEN…

En büyük hayal kırıklığı da 2 dönemdir hem muvaffakiyetleri hem de sempatik tutumlarıyla Galatasaray topluluğunun sevgisini ve takdirini kazanan Okan Buruk’un son periyottaki performansı ve halleri oldu. Son basın toplantısında gelen bir tenkit üzerine, “Her maçı kazanmak isteyen Manchester City yahut Real Madrid’i tutsun” diyen Buruk’un, tüm final maçlarından mağlup ayrılması, daima hakemleri yahut statları mazeret olarak öne sürmeye başlaması şaşkınlık yarattı.

TRANSFERLER DE HAYAL KIRIKLIĞI

Oynattığı oyun, birinci 11 tercihleri, taktiksel problemler, geç kalan ataklar başta olmak üzere saha içinde de eleştirilmeye başlanan Okan Buruk, Young Boys müsabakasında birinci defa istifaya davet edildi. Transferler konusunda idareye daima dayanak çıkan Buruk’un, Gabriel Sara üzere ne kadar katkı sunacağı tartışmalı bir oyuncuya 18 milyon Euro verdirmesi, 9 milyon Euro’ya Jelert transferine onay vermesi de bu devirdeki en önemli yanılgıları ortasında gösteriliyor.

BAŞARIYI TEKRAR PAYLAŞAMADILAR

Futbol kadrosunun yaşadığı birinci başarısızlıkta ortaya çıkan krizin derinliği, aslında idaredeki tüm ögelerin birbirine pamuk ipliğiyle bağlı olduğunu ortaya çıkarmış oldu. Galatasaray’ın bu sancılı süreci nasıl geride bırakacağını vakit gösterecek. Lakin iki yıldır elde edilen sportif muvaffakiyetlerin hakikat biçimde değerlendirilemediği, yönetilemediği ve hatta paylaşılamadığı da bir gerçek.