İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisinde, Diyarbakır’da dün cansız vücudu bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi konuşuldu.

İBB Meclisi eylül ayı birinci oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında gerçekleştirildi.

Mecliste gündem dışı konuşma yapmak için kelam alan Büyük Birlik Partisi (BBP) Küme Başkanvekili Dursun Çağlayan, bugün konuşulacak hiçbir bahsin, Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’dan daha kıymetli olmayacağını söyledi.

Bütün Türkiye’nin, 19 gündür 8 yaşındaki Narin Güran’ın nefesini duymak için beklediğini anlatan Çağlayan, maalesef dün çocuğun acı haberini aldıklarını ve bu haberin herkesi sarstığını ve üzdüğünü belirtti.

Arama kurtarma gruplarının ve toplumun gösterdiği eforun takdire şayan olduğunu lakin bütün gayretlerin canileri durdurmaya yetmeyeceğini lisana getiren Çağlayan, şöyle konuştu:

“Ancak Narinlerimizin, İlknurlarımızın, Leylalarımızın, Ufuklarımızın, Eylüllerimizin, Irmaklarımızın, Gizemlerimizin, Yusuflarımızın yaşaması için şehit başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun ısrarla söylediği üzere Genel Liderimiz Sayın Mustafa Destici’nin de daima gündeme getirdiği üzere biz de çocuklarımızın, bayanlarımızın; tecavüze, tacize, vefata mahkum edilmemesi için tüm mazlumlar ismine yüksek sesle tekrarlıyoruz. İdam bugün değil de ne vakit gelecek? İdam yasası talepleri karşısında mevzuyla ilgili yetkisi ve sorumluluğu olanların, bu savunmasız yavrularımızın sessiz çığlıklarını duyabilmeleri için kaç çocuğumuzu zalimlere kurban etmemiz gerekiyor. Politikler idam kanunuyla ilgili karar almaya cüret edemiyorlarsa bilmelidir ki vatandaşımız idamla alakalı referandumu sabırsızlıkla bekliyor. BBP olarak TBMM’de haykıramasak da her insanın bir evladı duyana kadar Türkiye’nin ikinci büyük meclisi olan İBB’nin bu mübarek meclisinde bu sesimizi herkes duyana kadar, idam yasası çıkana kadar haykırmaya devam edeceğiz. Yavrumuza, Büyük Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına ve Türkiye’ye başsağlığı diliyorum. Bu hususla ilgili herkesin elini kalbinin, vicdanının üzerine koymasını tavsiye ediyorum.”

“Fail ya da faillerinin en ağır cezayı almalarını temenni ediyorum”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Küme Başkanvekili Orkun Ayhan da Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran’ın maalesef cansız vücuduna ulaşıldığını hatırlattı.

Narin Güran’a, Allah’tan rahmet dileyen Ayhan, “Mekanı cennet olsun… Fail ya da faillerinin bir an evvel adalet karşısına çıkarılıp hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılmalarını temenni ediyorum.” dedi.

Küçükçekmece’de 1 kişinin hayatını kaybettiği, 2’si ağır 51 kişinin yaralandığı metrobüs kazasına değinen Ayhan, “Maksadımız polemik yaratmak değil lakin basına yansıyan imgelerden de malum olduğu üzere yalnızca metrobüste değil İstanbul genelinde meydana gelen hadiseler sanki İETT özelinde ne tıp sorunlar olduğu konusunda bizleri düşündürüyor. Çünkü bakıyorsunuz bir gün otobüs yanıyor, öbür gün yolda kalıyor, öteki bir gün kazaya karışıyor ve bu durum bariz bir biçimde son yıllarda epey artmış görünüyor. Bütün bunların sebebi nedir?” diye sordu.

Üsküdar Vaniköy’de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde müsaadesiz inşa faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alandan bahseden Ayhan, şunları kaydetti:

“Vaniköy semtindeki kaçak bir yapı ülke gündemini uzunca bir mühlet meşgul etti. Neyse ki geçtiğimiz çarşamba günü Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerince ruhsatsız ve kaçak yapıların yıkımı gerçekleştirilmiştir. Medyaya yansıyan bu hadise ile birlikte ‘Boğaz sınırında Büyükşehir Belediyesi tarafından veyahut Boğaz’a kıyısı olan ilçe belediyeleri tarafından sanki bu alanlarda bir kontrol yapılmıyor mu?’ sorusunu gündeme getirmiştir. Yani Büyükşehir Belediyesinden kolay tadilat ruhsatı alan herkes Vaniköy örneğinde olduğu üzere kat çıkmış mıdır? Hali hazırda Boğaz etrafında bu stil kaçak yapılar var mıdır? İBB’nin kaçak yapıları sona erdirme faaliyetleri makul bir alan ile mi sonludur? Dahası İBB’nin kaçak yapı kontrolleri kendisinden kolay de olsa tadilat ruhsatı alanları kapsamamakta mıdır? İmalata kapalı bu alanlarda kaçak yapıların tespitine yönelik mevcut İBB idaresinin bir çalışması veya böylesi bir gündemi var mıdır?”

İBB idaresinin bu husus ile gündeme gelen tenkitleri, “Bizden evvel bu türlü yapıldı, bizden evvel şöyle yapıldı” formunda cevapladığına işaret eden Ayhan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Mevcut İBB idaresinin yıllardır sürdürmekte olduğu bu savunma üslubunu anlayabilmiş değilim. Bakınız mevcut idare 6. yılını neredeyse doldurmak üzere fakat bu durumdan hala kurtulabilmiş değil. Geçen 6 yıla karşın kendisine yöneltilen tenkitlere karşı yapmış olduğu savunmanın temelini ‘Bizden evvelkiler şöyle yaptı, bizden evvelkiler bu türlü yaptı’ minvalinde oluyor. Güzel de sizden evvelkilerin tırnak içinde yanlış bir şey yapmış olması, sizin yanlışınızı legalleştirmiyor pahalı arkadaşlar. Boğaz sınırında ruhsatsız ve kaçak yapıya kim müsaade etmiş ise yanlış yapmıştır. Artık de siz buna müsaade etmişseniz veyahut müsamaha göstermişseniz siz de yanlış yapmışsınız demektir. Ben 6 yılını doldurmak üzere olan mevcut idareden artık kendisine yönelik yapılan tenkitlere miadı dolmuş bu savunma formülünden vazgeçmesini ve yapılan tenkitleri dikkate almalarını tavsiye ediyorum.”