Geçtiğimiz haftalarda 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in İstanbul’un Eyüpsultan ve Fatih ilçelerinde yarım saat arayla öldürülmesi üzerine ülke çapında protestolar gerçekleşti. 

Yurt genelinde özellikle üniversiteli kadın öğrenciler geniş çaplı eylemler düzenleyerek kadın cinayetlerine karşı tepki gösterdi. 

Pek çok üniversitede olduğu gibi İstanbul Aydın Üniversitesi’nde bulunan Kadın Araştırmaları Klübü de cinayetlere tepki göstermek amacıyla kampüsün önünde yüzlerce öğrencinin katıldığı bir eylem gerçekleştirdi. 

Bunun üzerine üniversite rektörlüğü tarafından klübün feshedileceğine ilişkin tehditlerin başladığını belirten öğrencilerin süreç boyunca klüp adına düzenlemek istedikleri etkinliklere üniversite yönetimi engel oldu.

REKTÖRLÜK’TEN SÖZLÜ FESİH KARARI!

Son olarak eylemde çekilen fotoğrafların klübün sosyal medya hesabında paylaşılması gerekçe gösterilerek fesih kararı öğrencilere iletildi.

Öğrenciler bu kararın yazılı bir belge ile iletilmesi gerektiğini belirtse de rektörlüğün yazılı bir belge vermekten kaçındığı belirtildi. 

Cumhuriyet’e konuşan klüp üyesi öğrenciler, fesih kararına itiraz ettiklerinde “İsterseniz ağlayın, tepinin, sinirlenin savunma hakkınız yok. Rektörlüğün kararı kesin” yanıtını aldıklarını söyledi. 

Rektörlüğe dilekçe vermek istediklerinde ise dilekçe süreçleri uzatıldı. Öğrenciler henüz dilekçe bile veremediklerini belirtti. 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI YAPTILAR!

Kadın Araştırma Klübü’nün sosyal medyada konuya dair yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

“Sözde soruşturma süreci dahi hiçbir süreç işlememiş, klüp yönetiminden savunma talep edilmeden klübün feshedildiği haberi üyelerimize sözlü olarak iletilmiştir. Yüzlerce üyemizle birlikte sürdürdüğümüz klüp faaliyetleri keyfi gerekçelerle feshedilemez. Bu antidemokratik karar karşısında haklarımızı arayacağız.”

Konuya dair Cumhuriyet’in ulaştığı İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada ise, “Klübün feshedilmesinin asıl sebebi klübün isminde yer alan konuya dair herhangi bir araştırma, program ve proje yapmamalarıdır. Fesih kararı kesin değildir. Sadece soruşturma başlatılmıştır. İlerleyen süreçte öğrencilerin savunmaları alınacaktır. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından gerekli görülür ise İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Öğrenci Kulübü yine üniversitemiz öğrencileri tarafından oluşturulacak yeni bir yönetimle, faaliyet yapmak kaydı ile yoluna devam edecektir” denildi. 

Klüp yönetimi ise kadın araştırmalarına dair etkinlikler düzenlemedikleri iddiasını reddetti ve geçtiğimiz mart ayında İstanbul Aydın Üniversitesi Mavi Salon’a iki akademisyen davet ederek “Tarihtan Bugüne Kadın Mücadelesi ve 8 Mart” ve “Savaşta ve Ortadoğu’da Kadın Olmak” konularına ilişkin düzenledikleri paneli örnek gösterdi. Öğrenciler, cinayetlerin ardından geçen süreçte ise düzenlemek istedikleri etkinliklere izin çıkmadığını belirtti. 

Kadın Araştırmaları Klübü üyeleri tüm İstanbul Üniversitesi öğrencilerini, klüplerini, kadın platformlarını ve diğer üniversitelerdeki kadın klüplerini dayanışmaya davet etti.