Etraf ve sıfır atık konusunda yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Selçuklu Belediyesi bu hassasiyeti ve misyonu farklı platformlarda da devam ettiriyor. Bu kapsamda Suudi Arabistan’ın Riyad Kenti’nde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Çaba Kontratı Taraflar Konferansı’na iştirak sağlayan Selçuklu Belediyesi daha yeşil, daha güçlü bir gelecek için belirlenen maksatlara adım adım ilerliyor.

Taraflar Konferansı (COP16),  Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Gayret Mukavelesi (UNCCD) 197 Tarafının (196 ülke ve Avrupa Birliği) ana karar alma organı olması sebebiyle kıymetli bir yer tutuyor.

UNCCD’nin 30. yıl dönümüne denk gelen COP16, bugüne kadarki en büyük toprak konferansı ve çölleşmenin, toprak bozulmasının ve kuraklığın tesirlerini birinci elden bilen Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde düzenlenen birinci tertip olması özelliği ile ön plana çıkıyor.  

Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, konferans kapsamında Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın  moderatörlüğünde düzenlenen “Çölleşme ve Toprak Bozulmasıyla Çabada Merkezi ve Lokal İdarelerin Rolü” başlıklı panelde, Selçuklu Belediyesi Kompost Üretim Merkezi hakkında sunum gerçekleştirdi.  Lider Pekyatırmacı, sunumda  iklim değişikliğinin nedenleri, istatistiki bilgiler, Türkiye’de gözlenen iklim değişikliği kaynaklı afetler ve bunlara ahenk sağlama ve önlemeye yönelik yapılabilecekler; Selçuklu’da uyguladıkları kompost projesi ve bunun sonuçları hakkında bilgiler verdi. Lider Pekyatırmacı Global Misyon Gücü Çölleşme Üst Seviye Çalışma Oturumunda ise çölleşme ve kuraklığın en kıymetli sebeplerinden biri olan tarımdaki yeraltı suyu kaynaklarının kullanımı konusunda görüşlerini paylaştı.

Başkan Pekyatırmacı: “ Lokal idareler olarak çölleşmeyle uğraş etmeyi sürdürüyoruz”

Çölleşmeyle uğraş kapsamında lokal idareler olarak birçok çalışmaya imza attıklarını söyleyen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı: “ Öncelikli olarak karbon salınımının azaltılması ve yutak alanların çoğaltılmasıyla ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz ve etrafımızı koruyabilmek için, etrafa olumsuz tesir yapan etkenleri azaltabilmek için lokal idareler olarak merkezi hükümetimizle birlikte çok kıymetli çalışmalara imza atıyoruz.   Konya Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kenti 42 bin kilometrekarelik bir yüz ölçümüne sahip ve Türkiye’nin tahıl ambarı. Konyamızda arpa, buğday, mısır, ayçiçeği, pancar üzere kıymetli stratejik eserler üretiliyor ancak son periyotta maalesef bütün bu eserlerin üretilmesinde yer altı suyu çokça kullanılıyor. Bu sebeple hem toprakta önemli bozulmalar meydana gelmeye başladı hem de yeraltı suyunun stratejik bir kaynak olması nedeniyle bilinçsizce kullanımı aslında çölleşmeyle ilgili de önemli bir riski barındırıyor. Ben Konya’da bu mevzuda önemli bir sorun olduğunu biliyorum lakin dün katıldığım oturumlarda aslında Türkiye’nin farklı bölgelerinde de tıpkı sorunun yaşanmaya başlandığını gördüm. Aslında yalnızca Türkiye’de değil dünyanın bütün ülkelerinde yeraltı suyunun kullanımı ile ilgili önemli bir zahmet olduğunu anlıyoruz. Zira yeraltı suyunu bilinçsizce ve hoyratça yeryüzüne çıkarttığımız vakit aslında yeryüzündeki su istikrarını bozmuş oluyoruz ve çölleşmeyle, kuraklıkla ilgili önemli bir riski de kendi elimizle oluşturmuş oluyoruz. Bu manada bu toplantıların değerli bir çıktısının da bütün dünyada yeraltı sularının kullanımının kesinlikle muhakkak oranlarda sonlandırılması ve bilhassa de tarımda kullanım noktasında önemli önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. Alışılmış ki biz mahallî idareler olarak çölleşme ve erozyonla gayret kapsamında bütün çalışmalarımızı yapacağız ancak biliyoruz ki dünyanın, yaşadığımız kürenin bir istikrarı var. Bu dengeyi bozacak olan her türlü etkeni de ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu manada bu toplantımızın çok verimli olduğunu düşünüyorum.” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı