Türkiye’nin en kapsamlı birinci erkek araştırması; paklık ve hijyen, bedensel sıhhat, psikoloji, cinsel hayat, evlilik ve aile kıymetlerine bakış hususlarında ilgi alımlı sonuçlar ortaya koydu! 

7 bölge 22 kentte 761 erkekle görüşülerek gerçekleştirilen “Erkeklerin Dünyası 2024 Araştırması”, evli erkeklerin yüzde 79’u kendini ‘mutlu ve güvenli’ hissettiğini söylüyor. Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 64’ü cinsel hayatından mutlu olduğunu söz ediyor. Evlilik ve aile konusunda da iştirakçilerin yüzde 79’u ‘Evlilik kutsaldır’, yüzde 93’ü de ‘Aile kutsaldır’ görüşünü paylaştı.

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: 

“Türkiye’de aile, evlilik çocuk üzere kıymetler kutsal. Erkekler düşünüldüğü üzere ‘Bekarlık sultanlıktır’ demiyor. Erkekler hala aile babası olmayı, düzgün evlilikler kurmayı istiyorlar.”

Prof. Dr. Barış Erdoğan:

 “Kadın erkek bağlarında kartlar tekrar dağıtılıyor. Kral erkekten, azarlanan erkeğe geldik… Herkes eski sistemin avantajlı pozisyonunu korumak istiyor. Lakin yeni duruma nazaran de durum almak istiyor.”

Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah:

“Stres konusunda bütün erkeklerin fikir birliğine vardığı görülüyor. Erkekler mesken ve iş hayatında gerilimli olduklarını görüyoruz.”

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) ile Method Research Company tarafından gerçekleştirilen “Erkeklerin Dünyası 2024 Araştırması” sonuçları Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Senato Salonu’nda 18 Aralık 2024 Çarşamba günü düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

Türkiye’de erkeklerin profilini ortaya koyma gayesiyle, Üsküdar Üniversitesi İTBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ve Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah öncülüğünde Türkiye genelinde kapsamlı birinci erkek araştırması gerçekleştirildi. 

Basın toplantısında Üsküdar Üniversitesi İTBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ile Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah birer konuşma yaptı.

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: “Erkeklerin temel rolü hasar aldı”

Bir araştırmalar dizisi yapıldığını ve erkeklerin temel toplumsal rolünün irdelendiğini lisana getiren Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Depremin akabinde toplumsal roller açısından bakıldığında erkeklerin çok ihmal edildiğini, temel rollerini kaybedenlerin erkekler olduğunu düşündük. Erkeklerin temel toplumsal rolü olan meskenine ekmek götürmek ve ailesini inançta tutmak üzere temel rolünün hasar aldığını gördük.” dedi.

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Türkiye’de aile, evlilik çocuk üzere pahalar kutsal. Erkekler düşünüldüğü üzere ‘Bekarlık sultanlıktır’ demiyor. Erkekler hala aile babası olmayı, düzgün evlilikler kurmayı istiyorlar. Onları gerilime sokan temel neden de kendileriyle ilgili problem değil aileleriyle ilgili sorumlulukları yerine getirememe konusu. Keyifli olmaya meyilliler, hallerinden memnuniyetsiz değiller lakin şikâyet etmeyi seviyorlar. Erkekler muhafazakârlar.” diye konuştu.

Prof. Dr. Kaynak: “Erkekleri tanımadan rehabilite edici tedavi uygulanamaz”

Erkekleri tanımadan, erkeklerin dünyasını bilmeden toplum için rehabilite edici bir tedavi uygulanamayacağını kaydeden Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “İçinden geçtiğimiz periyodun birkaç sorunu var. Bir uygarlık dönüşümü yaşanıyor. Bunun yarattığı kitleler üzerinde sosyolojik baskı ve ruhsal baskı var. Türkiye’nin içinden geçtiği uzun yıllar teröre maruziyet, darbeler, ekonomik şartlar üzere çok önemli sorunlar var. Sarsıntı, sel üzere doğal afetlere maruz kalmış bir toplumuz. Bunların büyük bit çoğunluğu travma sonrası gerilim bozukluğu yaratıyor. Travma sonrası büyüme diye bir mevzu da var. Travma sonrası büyümek için belirli bir ekip stratejik kararlar almak ve onlara uygun taktikler geliştirmek lazım.” biçiminde konuştu.

Erkeklerin ihmali, bayan problemlerini mı büyütüyor?

Toplumda erkeklerin ihmal edilmişliklerinin, kâfi araştırmaların olmamasının bayan meselelerini büyüten bir faktör olduğunu da lisana getiren Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Esas sorunumuzun buradan kaynaklandığını düşünüyoruz.” dedi.

Prof. Dr. Barış Erdoğan: “Kral erkekten, azarlanan erkeğe geldik”

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kısmı Lideri Prof. Dr. Barış Erdoğan, değişen dünyada erkeklerin de değiştiğini ve onların da birçok problemle karşı karşıya olduğunu söz ederek, evvelden erkeğin konutunda kendini şatosunun hükümdarı üzere hissettiğini, “Şimdi konutuna gelen erkek yemek yapmak, bulaşığı yıkamak zorunda kalıyor hatta bu işi âlâ yapmadığı için eşi tarafından azarlanıyor. Yani kral erkekten azarlanan erkeğe geldik” diye konuştu.

Prof. Dr. Barış Erdoğan, erkeklerin “bize ne oluyor” diye düşündüğünü de lisana getirerek, “Yıllardır ataerkil nizam içinde erkek daima pohpohlanmış, daima sen güçlüsün, istediğini yaparsından bir anda erkeklik krizine gelindi. Erkeklik krizi yalnızca konut içinde değil sokakta ve toplumsal hayatta da var. Erkeği anlamak lazım. İçindeki öfkeyi anlamak lazım. Sempati değil lakin empati yapmak lazım. Son yıllarda Türkiye’de de dünyada da gittikçe artan şiddet eğiliminin gerisinde da bunlar var.” dedi.

“Kadın-Erkek bağlantısında kartlar yine dağıtılıyor…”

Erkeklerin eskiye hasretinin olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Kadın erkek münasebetlerinde kartlar tekrar dağıtılıyor. Herkes eski sistemin avantajlı pozisyonunu hem korumak istiyor. Lakin yeni duruma nazaran de durum almak istiyor. Bayanlar eski sistemdeki erkek tarafından maddi manevi teminata alınmak istiyor. Fakat başka taraftan özgürlüğünü talep ediyor. Herkes eski sistemin avantajını istiyor lakin özgürlükleri de vermek istemiyor. Bu da aşikâr bir çatışma alanı oluşmasına neden oluyor.” formunda konuştu.

Esengül Berişah: “Erkeklerin mesken ve iş hayatında gerilimli olduklarını görüyoruz.” 

Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah, araştırma sonuçlarını açıkladı.

Esengül Berişah, “Araştırmada Marmara Bölgesi daha realist olarak gözüküyor. Eğitim seviyesi, farkındalık ve tahlil etmenin yorumlamanın daha gerçekçi olduğu görülüyor. Gerilim konusunda bütün erkeklerin fikir birliğine vardığı görülüyor. Erkeklerin mesken ve iş hayatında gerilimli olduklarını görüyoruz.” dedi.

Araştırmanın ikinci basamağında bayanlara da tıpkı soruların sorulacağını lisana getiren Berişah, hoş bir çalışmanın ortaya çıkacağını söyledi.

Araştırmaya 7 bölge 22 kentten 761 erkek katıldı

7 bölge 22 kentte 761 erkekle görüşülerek gerçekleştirilen “Erkeklerin Dünyası 2024 Araştırması” temizlik ve hijyen, bedensel sıhhat, psikoloji, cinsel hayat, evlilik ve aile kıymetlerine bakış mevzularında ilgi alımlı sonuçlar ortaya koydu.  

Katılımcıların yüzde 60’ı evli, yüzde 40’ı bekar olan araştırmada, iştirakçilerin yüzde 32’si yüksek eğitim, yüzde 45’i orta eğitim, yüzde 23’ü de düşük eğitim düzeyinde.

Erkeklerin yüzde 70’i kendi şahsî bakım ve hijyenini kâfi buldu! 

Temizlik ve hijyen başlıklı kısmında ‘Türk erkeğine nazaran toplumların şahsî bakım / hijyen algısı nasıldır?’ sorusuna erkeklerin yüzde 49’u ‘batı toplumlarındaki erkeklerin ferdî bakım ve hijyenini yeterli’ bulurken, erkeklerin yüzde 42’si ‘Türkiye’deki erkeklerin şahsî bakım ve hijyenini kâfi buldu. Erkeklerin yüzde 27’sinin ‘doğu toplumlarındaki erkeklerin’ ferdî bakım ve hijyenini kâfi bulmadığı görüldü.

Araştırmada erkeklerin yüzde 70’i kendi ferdî bakım ve hijyenini kâfi bulurken, günde ortalama 7 defa ellerini yıkadıklarını, haftada ortalama 2 kere tıraş olduklarını ve günde ortalama 1 sefer dişlerini fırçaladıklarını, haftada ortalama 4 kere deodorant kullandıklarını, haftada ortalama 5 kere duş aldıklarını ve haftada ortalama 5 defa parfüm kullandıklarını belirtti.

Yüzde 78’i kendini sağlıklı hissediyor…

Araştırmaya katılan erkeklerin; yüzde 78’i sağlıklı, yüzde 11’i bazen sağlıklı, yüzde 11’i ise sağlıklı hissetmediklerini lisana getirdi.

Sağlıklı hissetme nedenlerine bakıldığında yüzde 25 hastalığım yok, yüzde 21 sağlıklı besleniyorum, yüzde 21 spor yapıyorum, yüzde 15 hasta olmuyorum üzere karşılıklar verilirken, sıhhatsiz hissetme nedenlerinin başında da yüzde 51 oranında hastalığım var karşılığı verildi. Erkeklerin yüzde 24’ü kronik bir hastalığı olduğunu belirtti.

Haftalık olarak alışkanlıkların da incelendiği araştırmada, atıştırmalık tüketme 4,8 defa, sigara kullanımı 5,7 paket ve alkol kullanımı 2,1 kere olarak tabir edildi. Alkol hiç içmeyen yüzde 69, sigara hiç içmeyen de yüzde 51 olarak belirlendi.

Evli erkeklerin yüzde 79’u keyifli ve inançlı hissediyor

Erkeklerin; konutta ve işte hissettiklerinin de irdelendiği araştırmada iştirakçilerin yüzde 81’i konutta, yüzde 59’u işte sevgi hissettiğini, yüzde 79’u meskende yüzde 59’u da işte memnun olduğunu söylerken, yüzde 85’i meskende yüzde 67’si de işte inançlı hissettiğini kaydetti.

Erkeklerin yüzde 35’i ‘evin reisi benim’, yüzde 28’i ‘Evdeki saygınlığım yüksektir’, yüzde 27’si ‘eşimle eşitiz’, yüzde 11’i de ‘Evde beni sayan yok’ diyor.

Erkeklerin aşkta hissettiklerine bakıldığında; evli erkeklerin yüzde 79’u memnun ve inançlı, bekar erkeklerin de yüzde 55’i sakin, yüzde 48’i de güçlü hissettiği lisana getirildi.

Erkeklerin yüzde 41’i, işte saygınlığım var 

Araştırmada, erkeklerin çalışma durumu da ele alındı. Buna nazaran, araştırmaya katılanların yüzde 70’i yalnızca çalışıyor. Ortalama iş değiştirme adedi de 4 olarak belirlendi. Erkeklerin işteki rolüne bakıldığında da yüzde 41’i ‘saygınlığım var’, yüzde 24’ü ‘yöneticiyim’, yüzde 15 ‘Fikir alırlar’ ve yüzde 5’i de ‘varlığım belirsin’ cevabını verdi.

2 erkekten 1’i aşk ortamındaki rolünü “Karşılıklı sevgi ve bağlılık” olarak tanımlıyor…

‘Aşk ortamındaki rolünüzü en âlâ tanımlayan tabir?’ sorusuna da iştirakçilerin yüzde 51’i ‘Karşılıklı sevgi ve bağlılık’, yüzde 16’ı ‘Ben daha çok seviyorum’, yüzde 8’i ‘alışkanlık’, yüzde 6’sı ‘Karşı taraf daha çok seviyor’ ve yüzde 3’ü de ‘Birbirimizi sevmiyoruz’ formunda cevap verdi.

Erkekler hayatları boyunca ortalama 5 önemli münasebet tecrübesi yaşadıklarını belirtti

Araştırmanın ‘Cinsel hayat’ başlıklı kısmı de değişik sonuçlar ortaya koydu. Erkeklerin bugüne kadar olan partner sayısına ait kısımda; Erkekler hayatları boyunca ortalama 7 farklı partnerle birlikte olduklarını ve 5 önemli münasebet tecrübesi yaşadıklarını belirttiler.

Erkeklerin yüzde 78’i evlilik insan tabiatına uygun diyor…

Evlilik insan tabiatına uygun mu? sorusuna iştirakçilerin yüzde 78’i olumlu karşılık verirken, çok eşliliğe katılıyor musunuz? sorusuna da erkeklerin 7’si olumlu karşılık verdi.

Yüzde 64’ü cinsel hayatından şad. Yüzde 7’si aldatıldığını düşünüyor!

Katılımcılar ortasında “Evdeki bayan, çocuklarımın annesidir; Dışarıdaki bayan ise cinsel hayatımı devam ettirmemi sağlayan kişidir.” cümlesine katılanların oranı yüzde 16 olarak belirlendi.

Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 7’si aldatıldığını düşünüyor. Yeniden erkeklerin yüzde 64’ü cinsel hayatından şad olduğunu söz ediyor.

Katılımcıların evlilik biçimlerine bakıldığında ise yüzde 36’sı ‘evli değilim’, yüzde 32’si ‘Kendimiz tanıştık, anlaştık, aileler onayladı’, yüzde 23’ü ‘Görücü usulü’, yüzde 5’i ‘Kendi isteğimle, kaçarak evlendim’ ile yüzde 4’ü ‘Kendimiz tanıştık, anlaştık, aileler istememesine karşın evlendik’ cevabını verdi.

Araştırmaya katılanların evlilik hakkındaki fikirlerinin de kimileri ilgi çekiyor. Onlar da şöyle; Yüzde 23’ü ‘Gerekli olduğunu düşünüyorum’, yüzde 20’si ‘Güzel’, yüzde 11’i ‘Mutluluk verdiğini düşünüyorum’.

Katılımcıların yüzde 93’ü ‘Aile kutsaldır’ diyor

Evlilik ve aile konusunda da iştirakçilerin yüzde 79’u ‘Evlilik kutsaldır’, yüzde 93’ü de ‘Aile kutsaldır’ görüşünü paylaştı.

Yüzde 30 oranında ‘Evlilik olmasa da çiftler birlikte yaşayabilir’, yüzde 17 oranında ‘Evlilik dışı çocuk sahibi olunabilir’, yüzde 6 oranında da ‘Aynı cinsiyetten bireyler evlenebilir’.

Katılımcıların yüzde 29’u ‘Sadece imam nikahı ile evlilik olabilir’, yüzde 26’sı da ‘Sadece imam nikahı ile çocuk sahibi olunabilir’ görüşünü lisana getirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı