Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Daima Eğitim Merkezi (EGESEM) Müdürü Prof. Dr. Fulya Dedeoğlu’nun yürütücüsü olduğu “Batı Anadolu Neolitik Topluluklarının Kaynak Kullanım ve Sürdürülebilirlik Stratejileri: Ekşi Höyük Örneği” başlıklı proje, TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Proje kapsamında Üst Menderes Havzası’nda yer alan arkeolojik yerleşimler üzerinden Neolitik toplulukların etraf ile olan alakaları ve tabiata adaptasyon stratejileri incelenecek.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Fulya Dedeoğlu makamında ağırlayarak tebrik etti. Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde oluşturduğumuz bilim ekosistemi sonucunda TÜBİTAK’a en çok proje yapan ve projesi en çok kabul gören üniversiteler ortasında tepede yer alıyoruz. Prof. Dr. Fulya Dedeoğlu hocamız ve takımının yürüttüğü proje de tarihe ışık tutacak nitelikte. Projeleri TÜBİTAK tarafından desteklenen hocamızı ve grubunu tebrik ediyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum” dedi.

“Uluslararası nitelikte multidisipliner proje”

Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fulya Dedeoğlu, “Projemizde Liverpool Üniversitesi, Tübingen Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran, Gebze Teknik üzere pek çok ulusal ve milletlerarası ortak yer alıyor. Bu araştırma ile Üst Menderes Havzası örneği üzerinden Batı Anadolu’da iskân eden neolitik toplulukların etraf ile olan karşılıklı münasebetlerini, çevreyi nasıl etkilediklerini ve etraftan nasıl etkilendiklerini, kaynak tüketim ve sömürü modellerini, insan ya da tabiat kaynaklı değişimlere yönelik adaptasyon stratejilerini inceleyeceğiz. Proje; arkeoloji, bioarkeoloji, coğrafya ve jeomorfolojiyi içeren disiplinler ortası bir yaklaşımla bu toplulukların etraf davranış modellerini anlamayı amaçlıyor. Projenin uygulanacağı Üst Menderes Havzası, topografik ve mikro-çevresel çeşitliliği nedeniyle bu araştırma sorularına karşılık verme potansiyeline sahip değerli bir araştırma alanı. Çalışma, havzada hafriyatı yapılan tek neolitik yerleşim olan Ekşi Höyük başta olmak üzere bölgedeki 18 neolitik yerleşimi kapsıyor. Projenin ana gayesi; iklimsel ve çevresel değişikliklerin neolitik topluluklar üzerindeki tesirini araştırmak, polen çalışmaları, sedimantoloji ve arkeolojik bilgileri kullanarak geçmişteki çevresel şartları tekrar inşa etmek ve neolitik topluluklar ile yakın etrafları ortasındaki sosyo-ekolojik bağlantıyı inceleyerek alet, inşaat ve yakıt için odun kullanımı da dahil olmak üzere ormanlık alanların kullanımına yönelik sembolik ve ekonomik motivasyonları anlamaktır” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı