Masa başında bilgisayar karşısında uzun periyodik ergonomik olmayan çalışma şartları, hareketsizlik ve yanlış hayat alışkanlıkları derken, son yıllarda kas ve eklem ağrıları gençlerde de süratle yaygınlaşıyor. Ağrıların yanı sıra kas ve eklem sıhhati ile direkt alakalı olan hareket özgürlüğü de kısıtlanarak günlük hayat kalitesini önemli ölçüde azaltıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, “Günümüzde bel ve boyun ağrılarıdan fibromiyaljiye, iltihaplı eklem romatizmasından kas ve eklem hastalıklarına dek birçok kıymetli sorunun görülme sıklığı süratle artıyor. Lakin bu hastalıkların tedavisinde çağdaş tıbbın sunduğu yenilikçi yaklaşımlar da umut veriyor. Hastanın günlük hayat konforunu değerli ölçüde düşüren kas ve eklem hastalıklarında öne çıkan yenilikçi yaklaşımlardan biri de ozon tedavisidir. Hem akut hem de kronik durumlarda sırf semptomları değil, hastalığın temel sistemlerini gaye alan, iltihaplanmayı azaltan, ağrıyı dindiren ve doku yenilenmesini destekleyen bu metot hayat kalitesini artırmada büyük bir rol oynamaktadır. Lakin ozon tedavisinin kimi bireylerde uygulanmaması gerektiği üzere, yararlı olabilmesi için de tedavi sürecinin uzman tabipler tarafından kişiselleştirilmiş bir plan çerçevesinde yürütülmesi şarttır” diyor. Doç. Dr. Mustafa Çorum, kas ve eklem hastalıklarında ozon tedavisinin 6 kıymetli yararını, buna rağmen kimlerde uygulanmaması gerektiğini anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu. 

• Osteoartrit (Kireçlenme)

Ozon tedavisi eklem kıkırdaklarının korunmasına ve yenilenmesine katkı sağlar. Ozon gazı, hassas bir halde eklemlere enjekte edilerek iltihaplanmayı azaltır, doku yenilenmesini teşvik eder, ağrıyı dindirir ve eklem hareketliliğini artırır. Kronik osteoartrit hastalarında sistemli uygulama, hayat kalitesini bariz halde düzgünleştirir.

• Romatoid Artrit (İltihaplı Eklem Romatizması)

Bağışıklık sisteminin düzenlenmesine yardımcı olan ozon tedavisi eklemlerdeki şişlik ve ağrıyı azaltırken hastalığın ilerleyişini yavaşlatır. Ozonun antioksidanın tesiri, bağışıklık sistemi üzerindeki dengesizlikleri giderir ve otoimmün süreçleri hafifletir. 

• Kas yaralanmaları ve zorlanmalar

Sporcularda sık görülen kas zorlanmaları ve yırtıklarında ozon tedavisi güzelleşme sürecini hızlandırır. Kas dokusuna yahut deri altına yapılan ozon enjeksiyonları, dokuların oksijenlenmesini artırarak hücresel yenilenmeyi dayanaklar, ağrıyı hafifletir ve lokal güzelleşmeyi hızlandırır. Bu formül tıpkı vakitte ağır fizikî aktiviteye süratle dönmek isteyen bireyler için de ülkü bir tahlildir.

• Fibromiyalji

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, günümüzde çok yaygın görülen hastalıklardan birinin de fibromiyalji olduğunu, ozon tedavisinin fibromiyaljide de yarar sağlayabildiğini belirterek “Kronik kas ağrısı çeken hastalarda ozon tedavisi, ağrı hassaslığını azaltır ve genel hayat kalitesini yükseltir. Ozonun nörolojik tesirleri, hudut sistemi üzerindeki yatıştırıcı özellikleriyle gerilim ve yorgunluğu da azaltır” diyor. 

• Bel ve boyun fıtıkları

Bel ve boyun fıtıklarında kullanılan bu yol, ozon gazının direkt disk içine enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. Disk içi basıncı azaltarak hudut sıkışmalarını hafifletir. Bu sayede hastalar hem ağrıdan kurtulur hem de günlük hayatlarına rahatça devam eder. Fıtık cerrahisine alternatif yahut tamamlayıcı bir metot olarak tercih edilir.

• Tendinit ve Bursit

En sık omuz, dirsek ve kalçada meydana gelen, şişlik ve ağrı ile kendini gösteren bursit ile tendon iltihaplanmalarında ozon tedavisinin anti-inflamatuar özellikleri süratli bir güzelleşme sağlar. Şişlik ve ağrıyı azaltarak hareket kabiliyetini artırır. Bu tedavi, bilhassa tekrarlayan hareketlerden kaynaklanan kronik ağrılarda tesirlidir.

xxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxxx

Ozon tedavisinde bu ikazlara dikkat!

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, ozon tedavisinin kesinlikle uzman tabip tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle diyor: “Ozon tedavisi hastalığın cinsine ve şiddetine bağlı olarak değişen bir tedavi planı gerektirir. Tedavi planı, uzman tabibin değerlendirmesiyle kişisel gereksinimlere nazaran belirlenmektedir. Çoklukla haftada 1-3 seans uygulanır ve toplamda 6-12 seans ortasında tamamlanır. Birtakım kronik hastalıklarda ise tedavi mühleti daha uzun olabilir.” Dünyada 20. yüzyılın başlarından itibaren medikal hedeflerle kullanılmaya başlanan ve Avrupa’da yaygın olan bu prosedürün ülkemizde de son yıllarda öne çıktığını, buna rağmen birtakım bireylere bu tedavinin uygulanamayacağını belirten Doç. Dr. Çorum sözlerine şöyle devam ediyor: “Ozon tedavisi güçlü tesirleri olan bir yol olmasına karşın, herkes için uygun değildir. Favizm hastalığı olanlar (G6PD enzim eksikliği) ve hipertiroidi hastalarında bu metot uygulanmamalıdır. Ayrıyeten, hamileler ve denetimsiz kronik hastalığı olan bireyler, pıhtılaşmayı sağlayan trombosit eksikliği için de ozon tedavisi önerilmez. Tedavi öncesinde kesinlikle uzman bir tabibe danışılmalı ve ayrıntılı bir kıymetlendirme yapılmalıdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı