Tatil sonrası rutinlere adapte olma sürecinde ailelerin çocuklarına sabırlı ve anlayışlı yaklaşmasının büyük ehemmiyet taşıdığına vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu süreçte ailelerin çok baskıcı olmaktan kaçınması gerekir. Bu durum çocukları çok fazla gerilime sokabilir.” ihtarında bulundu. Çocukların motivasyonunu artırmak için başarıyı yalnızca akademik notlarla değil, toplumsal maharetler ve ferdî gelişimle de kıymetlendirmek gerektiğini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, yıl sonunda imtihana girecek çocuklardaki tasayı azaltmak için ise gerçekçi beklentiler oluşturulması ve ders dışında rahatlatıcı aktivitelerin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, 2. eğitim-öğretim periyodunun başlamasıyla çocukların yaşayabileceği problemlere değindi ve ailelere tekliflerde bulundu.

Okula dönüş kimi çocuklar için korku verici olabilir…

Okulların ikinci periyodunun başlamasının çocuklar için hem heyecan verici hem de korku verici olabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “2 haftalık bir tatil sonrası okul temposuna tekrar adapte olmak, akademik ve toplumsal olarak tekrardan ahenk sağlamak çocuklar üzerinde farklı ruhsal tesirler yaratabilir.” dedi.

Bazı çocukların okula dönüşü heyecanla beklerken, kimilerinin isteksizlik ya da telaş yaşayabileceğine değinen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, ailelerin bu periyotta tavırlarının çok değerli olduğunu, çocuklarını desteklemeleri, onların motivasyonlarını artırmaları ve imtihan korkusunu en aza indirmeleri gerektiğini söyledi.

Çocuk okula dönmek istemiyorsa, nedenleri anlayışla dinlenmeli…

Tatil mühletince günlük rutinleri değişen çocukların tekrar okula ahenk sağlamalarının vakit alabileceğini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu nedenle, okula dönüş sürecinde ailelerin çocuklarına karşı sabırlı ve anlayışlı olması gerekir.” dedi ve neler yapılabileceğini şöyle açıkladı:

“Tatil devrinde bozulan uyku tertibinin tekrar oluşturulması için yatma ve kalkma saatleri evreli olarak düzenlenebilir. Okulun yalnızca akademik muvaffakiyet için değil, birebir vakitte şahsî gelişim, toplumsal maharetlerin gelişimi ve yeni tecrübeler kazanmak için kıymetli bir alan olduğu vurgulanmalı. Çocukların okulda yaşadığı olumlu yahut olumsuz tecrübeleri anlatmaları için teşvik edilmesi, onların kendilerini daha inançta hissetmelerini sağlar. Çocuklara ‘Bugün okul nasıl geçti?’ yerine ‘Bugün okulda kaygılandığın bir şey oldu mu? Bugün heyecanlandığın şey oldu mu?’ üzere sorular sorulabilir. Çocuk okula dönmek istemiyorsa, bunun nedenleri anlayışla dinlenmeli ve tahlil yolları birlikte aranmalı.

Çocukların kısa vadeli muvaffakiyetler elde etmesi, motivasyonlarını artırabilir. Örneğin, haftalık ders amaçları belirlemek, her gün makul bir müddet kitap okumak üzere küçük adımlarla muvaffakiyet hissi kazanmaları sağlanabilir. Çocukların okulda yaşadıkları hakkında konuşmaları teşvik edilmeli ve hislerini paylaşmalarına imkan tanınmalı. Çocukların arkadaşlarıyla vakit geçirmesi teşvik edilmeli. Toplumsal hünerlerini geliştirmeleri için onları kulüplere, etkinliklere yahut kadro çalışmalarına yönlendirmek yararlı olabilir. Yeni devirle birlikte oluşabilecek toplumsal korkular konusunda destekleyici ve anlayışlı olunmalı. Birinci haftalarda ağır akademik beklentiler çocuk üzerinde gerilime neden olabilir.”

Çocukların gerilim ve korkularını gözlemlemek önemli…

Çocukların akademik muvaffakiyetini desteklemenin en kıymetli yollarından birinin, onlara amaç belirleme konusunda rehberlik etmek olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ancak, bu süreçte ailelerin çok baskıcı olmaktan kaçınması gerekir. Bu durum çocukları çok fazla gerilime sokabilir.” dedi. 

Hedef belirleme sürecinde ailelerin öncelikle, çocuğun ilgi ve yeteneklerine uygun amaçlar koymasını sağlaması gerektiğini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Başarıyı sırf akademik notlarla ölçmemek, toplumsal marifetler ve ferdî gelişimi desteklemek kıymetli bir başka nokta. Çocuğun gayretlerini takdir etmek motivasyonunu da artırır. Çocukların kendilerini söz etmelerine ve hislerini paylaşmalarına alan açılmalı. Çocuklar kendi güçlü yanlarını keşfetmeli ve ilgilerini çeken alanlarda gelişmeleri desteklenmeli. Başarıyı yalnızca notlarla değil, gelişim süreçleriyle pahalandırmak değerli. Çocukların gelişimlerini gözlemlemek ve ilerlemelerini takdir etmek motivasyonu artırır.” biçiminde konuştu.

Çocukların gerilim ve dertlerini gözlemlemenin ve onları yargılamadan dinlemenin de kıymetli olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, baskıcı ve kıyaslayıcı yaklaşımların, çocukların motivasyonunu düşürebileceğini ve özgüvenlerini zedeleyebileceğini aktardı.

Çocuğun yalnızca ders odaklı bir hayat yaşamasının önüne geçilmeli 

Özellikle sene sonu yaklaştıkça, imtihanlara hazırlanan öğrencilerde derdin artabileceğinin de altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, çocukların imtihan telaşının azalmasında aile dayanağının değerini yineledi. 

Gerçekçi beklentiler oluşturulması ve muvaffakiyetin yalnızca imtihan sonuçlarıyla ölçülmediğinin vurgulanması gerektiğini tabir eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Çocukların daima ders çalışmasını beklemek yerine, verimli çalışma saatleri oluşturulmalı ve nizamlı molalar verilmeli. Evde tek gündem imtihan ve ders olmamalı. Spor, sanat, tabiat yürüyüşleri üzere rahatlatıcı aktiviteler teşvik edilerek çocuğun yalnızca ders odaklı bir hayat yaşamasının önüne geçilmeli. Nizamlı çalışma alışkanlıkları kazandırılmalı ve çok gerilim oluşturmadan planlı bir biçimde ders çalışmaları teşvik edilmeli. Başarının yalnızca imtihan sonuçlarına bağlı olmadığı, hayatın birçok farklı muvaffakiyet alanı sunduğu anlatılmalı.

Aileler, çocuklarının akademik ve duygusal süreçlerinde kıymetli bir role sahip. En büyük destekçileri ebeveynleri ve onların sevgisini, itimadını hissetmek çocukların kendilerine duyduğu itimadı de artırır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı